İBADET DEĞİLDİR!
Para karşılığı okunan, "mevlid" adı verilen törenler tamamiyle sonradan icâd olup, ibadet’le hiç ilgisi yoktur!
İslâm Dininde "mevlid" diye bir ibadet mevcut değildir!
"Mevlid", Hz. Rasûlullah Efendimiz Aleyhisselâm’ın âhırete intikâlinden yüzlerce yıl sonra, Onu övme amacıyla yazılmış bir şiir olup; bu şiirin gazel havasında okunmasının da ibadet olması, elbette kesinlikle sözkonusu değildir!
Hz. Rasûlullah, ancak "Âlemlerin Rabbı olan "ALLAH" tarafından övülebilirdi ki; bu da Kurân-ı Kerim’de gerçekleşmiştir:
-"ÂLEMLERE RAHMET OLARAK SENİ İRSÂL EYLEDİK" (21-107)
hükmü, Onun yüce şânını gösterir!
Bizim gibi sınırlı anlayışlı insanların, O yüce Zâtı övmeye kalkışı ise, Onun yüce şânına ancak kısıtlama getirir!
Ayrıca Rasûlullah bizden, kendisini övmemizi değil; getirdiklerini anlayarak çevremize olabildiğince verici olmamızı istiyor ve bekliyor! Onun ulvî şahsiyetini, kendimize geçim kaynağı yapmamızı değil!
Ayrıca kesinlikle bilelim ki, para karşılığı yapılan hiç bir çalışmanın “İslâm Dini”nde yeri yoktur!
Parayla, ne "Kurân" okutturabilirsiniz; ne "hatim" indirtebilirsiniz; ne de ölmüş kişilerin “namaz” veya “oruc” borçlarını ödetebilirsiniz!
Kesinlikle bilelim ki, Kurân ve Rasûlullah açıklamaları kökenli “İslâm Dini”nde belirtilen ibadetler arasında, ne "mevlid"; ne de ölünün namaz-”oruc” borçlarını kapatmak için yapılan "ıskat ve devir" törenlerine yer vardır!
Bunları yapıyorsanız, kesinlikle biliniz ki, sadece kendinizi tatmin ediyor; bu arada bazı kişilerin de bu bahaneyle geçimine yardım ediyorsunuz!
Mevlîd okumayı ibadet sanıp, "kandil"(!) gecelerini kutlayan; müslüman olmanın ilk şartı olarak kadının başını örtmesini bilen; namaz ya da orucun göktürklerin gökteki tanrısını hoşnud etmek için teklif edildiğini sanan dar anlayışılı kişilerin "müslüman"lığına, "İslam Dini" diye bakar ve değerlendirirler!
Mevlidin Süleyman çelebinin şiiri olup, Kurân-ı Kerîm’in teklif ettiği ibadetlerle hiç bir ilgisi olmadığını anlamazlar! Ölülere mum dikip kandil yakmanın "Din"le hiç bir ilgisi olmadığını; yalnızca, Mirâc, Berâat, Kadir gibi gecelerin değerli saatler ihtiva ettiğini farketmezler.. Şeker ve Kurban bayramlarının olmadığını, FITR ve Hac bayramlarının yaşandığını duymamışlardır bile! Kurân-ı Kerîmde teklif edilen namaz, oruç, hac gibi çalışmaların, gökteki tanrının hoşnutluğu için değil; kendi geleceklerini kurtarmaları için önerildiği hiç anlamamışlardır!