Kırsal alandan gelir badem bıyıklı İbram. İki kolundan tutularak iki resim, bir nüfus hüviyet fotokopisi partiye üye edilir.
Partideki çıkarcı çevre köy delegesi seçerler. Saf görünüşlüdür bizim deli oğlan İbram. Delege olduktan sonra kahvelerde nutuk atmaya başlar. İbram’ ın saf görüntüsünü kullanmak isteyen partililer onu il delegesi seçerler. İki kanadı varsa İbram’ ın dört kanadı olur. Badem bıyıklarını kaşırken, il başkanı Nurullah efendi İbram’ ı yönetimine alır. Nasıl olsa İbram ne söylenirse onu yapar diye düşünürler.
Kısa bir süre sonra milletvekilliği genel seçimi vardır. ibram kendini il başkanı makamında bulur. Artık partiyi ele geçirmiştir. Kırsal alanda havası artar. Suskun olan ağzı konuşmaya başlar.
Sevgili vatandaşlar, sizlere cami yaptıracağım, köyün altyapısını geliştireceğim, köye üniversite yaptıracağım, der.
Bu arada partisiyle de ilişkilerini sıcak tutar. Badem bıyıklı İbram, artık demokrasinin, hükümetin temel taşı haline gelmiştir. Kocaman parti alacağı kararları bizim il başkanı İbram’ a danışır.
İbram, küçük ayak oyunlarıyla belediye başkanlığına aday gösterilir. Artık iyice çığırmaya başlar; okullara mescit açacağım, okullarda kuran-ı kerim’ i okutturacağım, öğrencileri Fethullah evlerinden kurtaracağım, zinayı engelleyeceğim, bir adama dört karı alacağım, daha neler neler…
Halk muhafazakardır. Din, iman, cami lafı duyunca oyunu İbram’ a verirler. Okul açılması, dernekler kurulması, sosyal refahın arttırılması nedir ki, camiler yaptıracağız ya o yeter.
İbram, artık hem cebi dolar, hem de çenesi çalışır. Varlığı Ankara’ya kadar ulaşmış olacak ki ilinde milletvekilliğine birinci sıradan aday olur. Ve milletvekili seçilir. Din, iman, Allah, kitap.. oylar cepte.
Kırsalın İbram’ ı, kentlerin İbrahim beyi olmuştur. O dönem hükümet kurulamıyordu. İbram efendi bakanlık karşısında kendini karşı partiye transfer etti. Artık, bakan olmuştu İbram.
Seçmenler, hükümetin öğeleri kısa bir süre sonra İbram’ ın ne olduğunu anlamış olacak ki İbram’ ı partiden ihraç ettiler.
İhraç etseler ne olur canım, adam holdingler kurduktan sonra, şirketler satın aldıktan sonra, yedi sülalesini doyurduktan sonra ne olacak ki.
Sevgili okurlar, bu tür zübük İbrahimlerden kurtulabilmenin tek çaresi herkes kendi kapısının önünü süpürmesinden geçer. Herkes kendi zübüklüğüne son vermesinden geçer.