Vatanında vatansızlar gibi yaşıyordu Türkler.

Emperyalist güçler hayâsızca saldırıyorlardı.
18 Mart 1915, Çanakkale deniz zaferi ve şehitleri anma günü.
Binlerce isimsiz kahraman saldırılara karşı direniyorlardı.
Biliyorlardı ki kınalı kuzular, vatan, bayrak, ezan, namus onlara emanetti.
İşte onlar ölmeden emanetlere sahip çıkamayacaklarını anlayınca, eve dönmekten vazgeçtiler.
Çanakkale deniz savaşları 3 Kasım 914 - 18Mart 1915 tarihleri arasında
Çanakkale boğazında cereyan eden bir seri deniz savaşlarıyla, Gelibolu
yarımadasında 25 Nisan 1915 - 9 Ocak 1916 tarihleri arasında yapılan kara savaşları, Türk tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanıdır.
Altı asır dünyaya hükmeden bu millet Bizans oyunları ve entrikalarıyla
bitap düşmüştü. Trablusgarp' tan ve balkanlardan çekilmiştik.
Yorgundu Türk askeri. Ama inançlıydı, imanla doluydu göğüsleri.
Karşılarında çeşitli etniklerden ortaya çıkarılan sayıları yüzbinlerin üzerinde olan ordular vardı. Kuvvetli donanmalar vardı. Ama yeryüzündeki karınca bile bilir ki Türk askeri dediğinde bitti denilen
anda güçlü ve büyük bir taarruz gerçekleştirirdi.
Evet, işte Çanakkale de Türk askeri gücünü gösterdi.
Kanlarıyla Çanakkale geçilmez destanını yazdılar.
Anadolu yiğitlerinin direndiği Çanakkale savaşları sekiz buçuk ay
sürmüştü. Şanlı, şerefli Türk ordusunu karşı koymasıyla, Çanakkale,
Irak, Filistin cephelerinde bir milyona yakın İngiliz ve Fransız
askeri, batıdaki ana cephelerinden uzak tutulmuş oldu.
Doğrudur, savaşlar iki taraf içinde büyük kayıplara sebep oldu. İtilaf devletleri Çanakkale ye önce 70.000 kişi göndermişlerdi. Sonradan bu kuvvet 500.000 kişiye çıkarıldı. Bunun 400.000'i İngiliz, 79.000
kişisi Fransız ordusundandı. İngilizlerin kaybı 115.000 ölü, 90.000 hasta yaralıydı. Fransızların kaybı ise 47.000 kişi. Türk ordusunun kaybı şehit 55.127, yaralı, hasta, kayıp ile beraber 251.309 kişidir.
Çanakkale zaferi, hiç kuşkusuz sonuçları itibarıyla tarihin akışını ve her şeyden önemlisi Türk ulusunun kaderini değiştiren çok önemli bir başarıdır. Bu erdemli zafer gösterdi ki vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı söz konusu olduğunda Türk milletinin neleri başarabileceğinin göstergesidir.
Tarihte eşine az rastlanır çok uluslu bir güce kanları ve canları pahasına dur diyen ve tüm dünyaya "Çanakkale Geçilmez" dedirten büyük Türk milleti ve onun bağrından çıkan kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri
dün Çanakkale de olduğu gibi bugün de aynı ruha sahip olarak ülkesine ve milletine yönelik her türlü tehdit ve tecavüzü bertaraf edebilecek güç ve kararlılıktadır.
Atalarımızın bize kazandırdıkları bu onura sahip çıkarak daha hasiyetli, karakterli, iman dolu, erdemli tavırlar sergilememiz
gerekmektedir.