ALMANYA HOLLANDA VE DİĞERLERİ...!
Avrupalılar, Türk insanları gibi duygusal değildirler. Bizde örfler, adetler ve gelenekler zaman zaman hukuk düzenimizin üzerine çıkmaktadırlar. Avrupa da ise işlevsel tüm konular, hukuk içerisinde başlar ve nihayete erer. Bu gün Almanya Lideri Merkel'in yüce divanda 4 saat ifade vermesi, ABD başkanının Çıkardığı KHK nin bir bayan hakim tarafından ret edilmesi buna tabii örnektir. Tüm dünya da rol haritaları Hukuk ve Anayasa işlevinin çizgisi dahilinde işlemektedir. Ülkemizde Adalet Bakanı olan bir bireyin ve bazı diğer bakanların Anayasanızı yeriz, arkasından dolanırız, çerez yaparız demesi, yüce divanlık suç olmasına rağmen görmezden gelinmesi ve anayasanın defalarca delinmesi, bu günlere gelinmesinin en önemli işaretidir.
Önemli bir başka konu ise; 298 Sayılı seçimlerin temel hükümleri Madde 94-a gereği, hiç bir ülke yurt dışında ve temsilciliklerinde seçim propagandası yapamaz. Bu durum tüm ülkeler için geçerlidir. Yani sadece Türkiyemize özgü bir madde değildir. Bizim devlet erkanımız bu durumu çok iyi bilmelerine rağmen, konu üzerinde ısrar etmeleri anlaşılır bir tutum değildir. Hiç bir devlet yetkilisi başka bir devlet sınırları içerisinde açık siyasi miting yapamaz. Bunu EVET- HAYIR meselesine dökmek köşeye sıkışan kedinin pençe atması gibi bir şey olmasıdır. Şimdi, mağrur, madur rolünü kesip, acımasyon yapıp seçimden galip çıkmak hedefi gözetilmektedir. Ülkemizin yaşadığı utanç tablosu, yaşatanlara ödetilmelidir.
Almanya ve Hollanda ile yaşanan 'miting' krizinin ardından anamuhalefet partisi CHP, Avrupa'daki tüm programlarını iptal etti. Ancak hükümet partisi AKP çalışmalarını sürdürüyor. Son olarak Aile Bakanı Almanya'da gurbetçileri ziyaret ederek onlardan 'evet' oyu vermelerini istedi.
Türkiye ye yapılan her türlü hakaretleri AKP içine sindirerek Avrupa Kapılarında dolaşmaktadır. Hayır cılar cephesi Avrupada ki toplantılarını iptal ederek onurlu davranmışlar ve vatanseverlik göstermişlerdir.
Hayal bile değil di ama gerçek oldu. Türkiye Cumhuriyetinin bir bakanı Hollanda da sınır dışı edildi. Dünya da işgal yılları hariç böylesine bir utanç yaşanmadı. böylesine küçük düşürülmedik. Hollanda yı, ve bizi bu duruma getirenleri kınıyorum.
Biliyormusunuz ülke içinde hala bir başkan çıkıp Cumhuriyetimize dil uzatarak, Cumhuriyet darbe ile gelmiştir diyebiliyor. ''Hayır'' oyu vereceklere hain, terörist diye biliyor. Yazıklar olsun.
Kendi getirdiğin 5749 sayılı kanunu çiğneyerek ve devletin imkanlarını kullanarak "evet" propogandası yapmaya gideceksin. Mitingte bas bas "Bu hayırcılar terörist, darbeci" diye çığıracaksın. Veto yeyip rezil olacaksın. Sonra çıkıp utanmadan "Bu devlet meselesi" diyeceksin. Getirmeye çalıştığın anayasanın bile devlet bekasıyla alakası yok!
Yuh olsun hepinize be...!