Kendi ülkesini terör çöplüğüne çeviren, terörün gelenini gidenini evinde barındıran ve olmadık zamanlarda Türkiye’ye olmadık hakaretlerin yağdırılmasına göz yuman veya sessiz kalan bir Şansölye geldi Türkiye’ye…
Türklüğümüzün, Müslümanlığımızın geleneklerindendir. Hoş geldin safa geldin dedik, baş köşemize oturtturduk. Şansölye daha oturma organlarını yerine koyar koymaz başladı bize terörle mücadelede akıl fikir vermeye…
İhtiyacımız olan tam 50 yıldır ihtiyacımız olan ve düne kadar yapmamız gereken şeyi bir kez daha Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı. ‘Dur bir dakika, ben bir Müslüman Cumhurbaşkanı olarak İslamist Terör cümlesini kabul edemem dedi.
Bu Almanya’ya, AB’ye ve ve dünya ülkelerine kalkan bir tokatın başlangıcıydı. Şansölye tokatı ilk kendi yüzünde patlayacağını anladığından sessizliğe büründü. Yani tokat benim yüzümde patlamasın diye adeta ricada bulunmaya başladı. Görüşmelerden, temaslardan şu anlaşıldı ki, iki ülke arasında rutin yapılan ziyaretler, diyaloglar. Ancak bu kez böyle olmadığına inanıyorum.
Boyunun ölçüsünü alan Almanya ve işbirlikçileri bu kez ne kadar kararlı ve tavırlı olduğumuzu anladılar. Veya anlamaya çalışacaklar. İşin özü ise şunu demek istiyorum. Şansölye Merkel, sen hala anlamadın mı? Biz asırlardır terörün dini, dili, rengi ve ırkı olmaz diye feryat eden tek ülke olduğumuzu.
Sen kendi ülkenin geçmişini ne çabuk unuttun böyle? İslamist terörden kastini ve ne maksatla konuştuğunu bilmiyor değiliz. Ama bu sefer geri tepti. Bak Türkiye daha yemiyor. Bunda sonra siz ve sizin gibi ülkelere artık bu coğrafyada başka kapı da olmayacak.
Hadi oradan şimdi aldın mı boyunun ölçüsünü, uğurlar olsun simdi sana. Uğurlar olsun zavallı Şansölye. Senin geri dönüşünle birlikte, biz sadece arkandan bir şansölye geldi ve geldiği gibi gitti diyeceğiz. Unutma şansölye unutma: “TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR VE HEP TÜRK KALACAKTIR. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE DİYENLERİN TÜRKİYESİDİR. ELHAMDÜLİLLAH MÜSLÜMANIM DİYENLERİN TÜRKİYESİDİR”