10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle günümüzü kutlayan bütün kurum, kuruluş, siyasi parti ve Sivil Toplum Kuruluşları ile değerli okurlarımıza şükran ve teşekkürlerimizi bir borç biliyoruz.

Meslek hayatımda 36. Yılımı geride bırakmanın hazzını bir kenara bırakarak, siz değerli okurlarımızın bizlere duyduğunuz güven, verdiğiniz destek bizim için her şeyden daha önemlidir. Günümüz koşullarında tabi ki herkes gazeteci olamıyor maalesef.

Gazeteciliği başka amaçlarla kullanmaya çalışanların ömürleri de zaten fazla sürmüyor. Zihniyeti, art niyeti, velhasıl her olumsuzluğu kaldırabilecek bir meslek değil gazetecilik. Halkın gözü ve kulağı olmakta her babayiğidin hakkı değil.

36 yıllık meslek hayatımın 23 yılını kesintisiz Ordu’da devam ettiriyorum. Ben mesleğe başladığım günlerde öncelikle kendimin yüz akına bir kara çalınmaması için yemin ederek başladım. Çok şükür bugüne kadar da yüz akımın rengini değiştirmedim.

Çok çileler çekmemize, çok sıkıntılar görmemize, çok tehditvari olaylara karışmamıza rağmen toplumun gözü ve kulağı olmaya devam ettik. Kurumların selametini her daim ön planda tutmaya gayret gösterdik. Toplumun menfaatlerini ön planda tutmaya hep çaba gösterdik.

Ordu, bu noktada gerçekten güzide bir şehir. Ordulular ortak akıl ile hareket eden herkese ayrı bir değer gösterir. Dolayısıyla bu şehirde gazetecilik mesleğini icra etmekte ayrı bir kabiliyet ister. Zira sadece diploma ile de bu mesleği yapamayanları da yapmaya çalışanları da göz ardı etmemek lazım.

Yani gazeteci olmak bir ayrıcalıktır. Ben kendimi değerlerine sahip çıkan Ordu halkına hizmet etmeye devam etmenin keyfi ve gururunu haklı olarak taşımaya devam edeceğim. Bu özel günümüzde de bizleri yalnız bırakmayan bütün gönül dostlarımıza tekraren teşekkürlerimi iletiyor, saygılarımı sunuyorum.