Oturun Tahıl Pazarında o kalabalığın içine.
Bir kulak verin konuşulanlara.
Millet burnundan soluyor.
Konu parasızlık, yoksulluk, geçim sıkıntısı.
Çay içemediğinden,
Bir simidi alırken kırk kez düşündüğünden şikayet ediyor.
Sinek avlıyor pazarda olanlar.
***
Timur, ordusundaki fillerden birini, Nasreddin Hoca'nın memleketine gönderir.
Fil o kadar büyük, o kadar oburdu ki, köyde ne kadar ot, saman varsa, hepsini silip süpürür.
Bu duruma köylüler daha fazla dayanamazlar.
Nasreddin Hoca'yı da önlerine katarak, Timur'a şikayet için yola çıkarlar.
Nasreddin Hoca'ya destek olacaklarına söz veren köylüler yolda birer ikişer sıvışırlar.
Tek başına kalan Nasreddin Hoca, Timur'un huzuruna alınır.
Timur'un o gün çok sinirli olduğunu gören Hoca, şikâyeti bir tarafa bırakıp:
“Köyümüze gönderdiğin filden bütün köylüler çok memnun kaldılar. Yalnız, zavallı hayvan tek başına yaşıyor. Hayvancağız için bir de dişi fil gönderilmesini istiyoruz, işte bunu arz etmek için huzurunuza geldim, der.”
Bu sözlere çok sevinen Timur, hemen yanındakilere, Nasreddin Hoca'nın köyüne bir de dişi fil gönderilmesi için emir verir.
Nasreddin Hoca, tek başına köye döner. Tüm köylüler sevinçli bir haber bekliyordur.
Nasreddin Hoca'ya, Timur'un fili ne zaman geri alacağını, sorarlar.
Nasreddin Hoca gülümser: “Ne geri alması, der. Timur hizmetinizden öyle memnun olmuş ki, yakında bu filin dişisini de göndermeye karar vermiş sizlere.”
***
Tahıl pazarında sinek avlıyor vatandaş.
Tek derdi boğazı.
Fındık parası karın doyurmaz mümkün değil.
Bu kış zor geçecek belli.
Lakin filler art arda sıralanmış geliyor farkında.
O koca ayaklar altında ezilmemek için direnmek zorunda.
Filler geliyor…
Filler geliyor…