Kıymetli takipçilerim: En baştan verilecek tek cevap, kişide olması gereken Allah korkusu ile koruyabiliriz.

Soru itibariyle hayati öneme sahip olan bu soruyu bir başka şekilde kendimize şu şekilde sorarsak!

Günahın seller gibi üzerimize yağıp aktığı böyle bir zamanda Îmanî konumundaki kazanımlar ve, kalbimizin fesada girip günaha dalmasını korumak ipin ucu kaçmış her türlü günahın serbestçe işlendiği bu Çağ’da gerçekten zor ve nasıl mümkün Olacaktır?

Zaman; Allah’ın rızasına uygun bir dönemi yaşayanların zamanı değil,

Musa sen haklısın, hakkın peygamberisin, doğru söylersin. Ancak!

Bizim karnımızı firavun doyuruyor.

Haram haram helal ver Allah’ım, bu garip Kulun yar Allah’ım diyerek hayatı geçiştirmeye çalışan, Allah’tan korkmayanların yaşadığı bir dönemdir.

Yani.. Tabiri caizse; Yaratılış itibariyle sahibi ve  maliki Allah’ın olduğu bir dünyada, insanların yapıp ettiklerinin bütün hayır işlerinin karşılığı cennet olmak kaydıyla, Allah tarafından satın alınan bir kulun, bu dünyada yaşam tarzını hâşâ Allah yokmuşçasına yaşaması gerçekten akıl tutulması olsa gerek!

Fetret devrinde değiliz ki; Allah’ın Yüce kitabı Kur’an-ı Kerim var!

 O’nun âlemlere rahmet olarak gönderdiği ve Hz. peygamberin sünneti seniyeleri ‘de var.

Bu konuda bilmediklerimizi bizlere açıklayıcı âlim, ûlema, müteahhit ve Tebliğcilerin olduğu bir dönemde yaşıyoruz. 

Navigasyonsuz nasıl adresi bulamadığımız gibi, bize yol gösterici olan, Bu alemden sonra, gidilecek iki adresin var olduğunu onunda Cennet  veya Cehennem olduğunu bildiren Yüce Allah’ın kelamı Kur’an-ı Kerim de ve peygamberin hadislerinde bizlere bildirilmiş ve anlatılmıştır.

Dostlarım: Her hangi bir aracı kullanırken mesala şiddetli Bir yağmura yakalandığımızı varsayalım bu nedenle önünüzü de görmemiz mümkün değildir.

Peki o zaman bizler arabada var olan olan silecekleri önümüzü görmek için çalıştırmayalım mı?

Eğer yola gideceksek mutlaka O sileceklerinizin çalışması gerekir. Aksi taktirde kaza yapmanız İşten bile değildir!

Yapılan kaza sonucu, uçurumun dibini boylarız.

Dinimizin tarif ettiği uçurum dibi,

 Allah muhafaza cehennem çukurudur.

Kıymetli takipçilerim; İşte bizim de yol alabilmek için ve sürekli Bir biçimde önümüzü görebilmemiz  İçin, mutlaka ve mutlaka kuran ı ve sünnete bağlı kalarak, birde kalp aynamıza vuran günahlardan kurtulmamız tövbe etmemiz ve de bu uğurda birtakım uğraşlarımızın olması gerekir.

İmanımızı capcanlı ve diri Tutabilmek, günahlara Karşı kendimizi koruyabilmek adına günümüzdeki en etkili tedbirler Kapsamında şunlardan Daha İyi Tedbir Göremiyorum:

Cenabı hak Kur’an-ı Kerim’de Rad suresinin 28. Ayetinde bizlere şöyle buyurmaktadır:” kalpler ancak Allah’ı anmakla mutmain olur, huzura erişir, Ferah bulur.

Bu zikirlerin en başında gelenlere baktığımızda!

1-) Beş Vakit Namazı Sürekli ve Düzenli Kılmak. Erkekler İçin Mümkünse Tüm Namazları Camide Kılmak. Cami Bizi Yalnızca Bedenen Bir Araya Toplamakla Kalmıyor, Bizim Mensubiyet Duygusuna Sahip Olmamızı Sağlıyor… 

Mümkünse Arkadaşlarımızı, Eş Dost ve Ahbabımızı, Çocuklarımızı da Camiye giderken onları

da götürmemiz gerekir, Camiyi Hayatımızda bir cazibe merkezi ismi üzerinde de olduğu gibi camii toplanma yeri cem olma yeri bir araya gelme yeri haline getirilmesi gerekir.

2-)İlk emri OKU diye başlayan Kur’an’dan her gün belirli bir sayfa ve miktarı anlamlarıyla birlikte okumayı kendimize adet haline getirmemiz ve Rabbimizin kelâmı dilimize, kalbimize ve aklımıza ve ne kadar dirayet ederse, bir Müslüman olarak da etmeli zaten.

Hayatımızda da bir kadar da faydalı ve bereketli olacaktır.

Konu hakkında Allah Resul’ü ne buyuruyordu: “kalbinde ve göğsünde Kur’an’dan herhangi bir şey (Namazda okunacak dualar biri) olmayan Kimse Harap olmuş (yıkık dökük) ev gibidir.”

Allah muhafaza eylesin, Kur’an Allah’ın kelamı olduğuna göre, Kur’an tilaveti Allah’la karşılıklı konuşmak demek demektir.

Kim Allah’ın huzurunda kaçabilir ki, kim Allah’ın kulu için vermiş olduğu randevuya katılmamayı düşünür, düşünenler bunu nasıl aklının ucundan geçirebilirler akıl karı değildir.

Hayatımızda ne kadar çok Kur’anla meşguliyet varsa bir o kadar da o kişi de o kadar çok İman, o kadar çok İslam, o kadar çok ihsan, o kadar çok güzellikler olacaktır.

3-) Allah Resul’ünün kendisinin her Sabah ve Akşam yaptığı mutat duaları ve zikirleri anlamlarıyla birlikte, Düşünerek Yapmaya gayret göstermek gerekir.

Yapılan duaların bir amacı vardır ve de şöyledir!

Sabah yaptığımız zikirler ve dualar, Gün İçinde bizleri hastalıktan koruyan bir aşı gibi Kötülüklere Karşı Korumaktadır.

Allah Resulü Bile Bir Hadisinde; “Ben Günde Yüzden Fazla Defa Allah’a İstiğfarda Bulunurum” Diyor…

4-) Azda olsa Farzlar Namazların dışında, sünnete de yer vermek nafile İbadetlerle meşgul olmak gerekir.

Dostlar: Hepinizin de bildiği üzere, Farz İbadetler bizlerin Allah’ın bizlere emri olduğu için yapmamız gereken ibadetlerdir, Ancak Allah katında en üstün Mertebelere nail olmak ve bunun da farz ve vacip olanların dışında bununda ötesine geçmeyi gerektiriyor. Farzlardan sonra yaptığımız her bir nafile İbadet Yapan kişiyi, bir üst makama ve boyuta taşımaktadır.

Ama ne yazıktır ki, anlamakta güçlük çekiyorum, günümüz Müslümanlarının namaz kılmaya ibadet yapmaya ne gerek var, benim Allah benim kalbimi biliyor, benim kalbim çok temizdir. Diğerleri günümüzde çokça şahit oluyoruz

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim Yasin Suresi 60. ayetinde: ”Ey ademoğulları! Ben, size "Şeytana kulluk etmeyin, o sizin için apaçık düşmandır, diye uyarıda bulunmadım mı?" Diyecektir. Ve yarın mahşerde yani hesap gününde şeytanı uymanın ve onun yolundan gitmenin hesabını tek tek vereceğiz.

Dostlarım: Artık diyecek bir söz kalmadı. Ahir ve akıbetlerimiz hayrola diyelim.