- NURİ KAHRAMANÖLÜM HAK, MİRAS HELALDİR
- Ufuk ERSOYHAYVANLAR ÂLEMİ
- HÜSEYİN DENİZ3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ
- Derya DERVİŞOĞLUHZ. MEVLANA’YI TANIMAK VE ANLAMAK
- Erol KARAERBAZI MAHALLELERDE FAKİR YOK DEMEK Kİ?
- ABDÜLKADİR DEMİRYARATILIŞIMIZI NE ZAMAN HATIRLAYACAĞIZ?
- Şafak DELİÇAKARMÜDÜRLÜĞÜMÜZ VE KARAKOLUMUZ NE DURUMDA!?
- Servet YERLİGÜZEL ORDU KÜLTÜR VE SANAT VAKFI VE BİR FESTİVALİN ARDINDAN
- Berkant DOĞANBİR ZENGİN YOKSULLUĞUN HIKAYESİ…
- SEDAT AKKÖSEESKİDEN DALKAVUK DU ŞİMDİ YALAKA OLDU...!
- UĞUR KARAFINDIK FİYATI AÇIKLANSIN
- ŞÜKÜR ÖZDEMİRDÜNYA KADINLAR GÜNÜ
- Mehmet KESKİNGEYLAN’DAN MÜJDE BEKLİYORUZ!
- Savaş ÇELEBİÇEVRE VE DİN
- Mustafa TÜRKYILMAZVALİ EROL’A APAÇIK
- Semra GENÇOSMANOĞLUŞEHRE ARTIK BİR NEFES ALDIRIN!
- NAZIM GÜLERMAĞFİRET ÇERAĞI, TEVBE DURAĞI, İSTİĞFAR BURAĞI...
- ATİLLA SAMATPERŞEMBEDEN MESAJ
- Ersin ERDOĞANEL-VEDA...
- MEHMET YILMAZYİNE YENİDEN TEK ORDUSPOR
- Recep AydınVALİ PARAYI MİLLETİN KALBİNDEN BULDU
- AV. KEVSER AYCAN YILDIZÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI
- AV. ELİF GÜNEY KATIRCIOĞLUUlusal Egemenlik ve Çocuk Hakları
- AV. BİRSEN UÇARKADINLAR VARDIR
- Av. Özlem KÜTÜKSUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK PEKİ YA SUÇA SÜRÜKLEYEN ?
- AV. ZELİHA AYPEK BAYRAKKADINLAR GÜNÜNÜN TARİHİNE BAKACAK OLURSAK!
- AV. YAREN TÜRKERBİLİM VE SANATTA KADININ ROLÜ
- Av. Ebru Avcı BecerenSosyal Medya Ve Çocuklar
- AV. SERAP TAŞTEMELHEPİMİZ BİRİZ, BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ, ŞİDDETİN HİÇBİR TÜRLÜSÜNE SUSMAYIN!
- AV. AYTEKİN ERDEMEN GÜRÜLTÜLÜ SES VİCDANIN SESİ
- AV. ASUMAN AYDINEREN BÜYÜK HAK YAŞAMAKMIŞ
- Av. Sabri Can GÜRSOYÇOCUK VE CİNSEL EĞİTİM
- AV. ALPER İSKENDEROĞLUAnadolu ve Mezopotamya ‘da Kız Çocuğu Olmak
- AV. TUĞÇENUR ALDENİZTÜRKİYE’DE KADIN VE SİYASET
- BİRGÜL AKBULUTSEVGİ İLE KURTULACAKTIR İNSANLIK….!!
- ÖZLEM KÜTÜKEKONOMİK HAYATTA ÇOCUK KALABİLMEK
- AV. ÖYKÜ ÇALIŞDÜNYA ÇOCUK GÜNÜ
- KAYA AYDINÖĞRETMENSİZ EĞİTİM
- ADEM UZUNÖMEROĞLUKURUL
- ÇİĞDEM TÜRK ÖZÇELİKVEDALAR, ACILAR VE RUHLAR
- Mehmet TopkaraoğluGÖZLÜK CAMLARINIZI DEZENFEKTE EDİN
- ARSLAN ÖZERMEMLEKET HASRETİ
- Mehmet Ziya OdabaşPEKİ NASIL KÖYLÜ OLUNUR?..
- Op. Dr. İsmail KuralSODA ŞİŞESİ AÇARKEN KÖR OLMAYIN
- ONUR ŞAHİNÖNCE SAĞLIK...
- REMZİ AKSOYDOĞRU ADAM…
- Metin AKSOYCENAZE EVİNDE DÜĞÜN OLMAZ...
- Uzm. Dr. Hakan DumanBİR PARADOKSUN ANALİZİ
- Yunus ÖNEMTEKNOLOJİ HIZLA İLERLİYOR, İNSANLIK AYNI HIZDA GERİLİYOR
- Adem AksoyBAŞARININ ALTYAPISI ‘ADALET’
- YAŞAR DALGIÇREFERANDUMA NEDEN “EVET” NEDEN HAYIR?
- Soner MAĞDENVAR YA DA YOK OLUŞ
- Alaaddin ARSLANORDUSPORA ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 15:31 OBB’DEN BİN KİŞİYE YEMEK YARDIMI
- 15:25 SPORA VE SPORCUYA YENİ SAHALAR
- 14:39 VALİ EROL, EĞİTİM YATIRIMLARINI İNCELEDİ
- 14:37 ODÜ, İŞBİRLİKLERİNİ GÜÇLENDİRİYOR
- 14:32 KIZILAY GÖNÜLLÜLERİYLE İYİLİĞİ BÜYÜTÜYOR
- 14:26 MHP’Lİ YILDIZ: “ATATÜRK’Ü GÖRÜR, İZİNDE YOL ALIRIZ”
- 14:20 GENÇLİK POLİTİKA ÇALIŞTAYLARI BAŞLIYOR
- 14:20 YÜZME MÜSABAKALARI SONA ERDİ
- 14:16 OAL, BAŞARIYA DOYMUYOR!
- 14:13 ULAŞIMDA KONFOR DÖNEMİ
- 14:09 52 ORDU’DA TUR SEVİNCİ
- 13:34 ATIL ARAZİLER TARIMA KAZANDIRILIYOR
- 13:22 “FERMUAR SİSTEMİ İLE YAŞAMA YOL VER!”
- 13:22 GÖLKÖY ÇETİLLİ YOLUNA KORUMA
- 13:21 AKPINAR: KADINSIZ BİR DEVRİM GELİŞEMEZ!
HÜSEYİN DENİZ
BENCİLLİK HASTALIĞI ÇOK KÖTÜ BİR HASLETİR
19 Ağustos 2024 Pazartesi Saat: 10:10
Bencil kelime anlamı itibariyle sadece kendini düşünen başkalarını önemsemeyen insanlara denilmektedir.
Bencil insanlar kendi menfaatlerini her şeyden ve herkesten üstün tutan kimselerdir. Bencil insanlar için başkaları hiç önemli değildir. Başkalarının ihtiyaçlarını görmezden gelmektedirler.
Allah Teâlâ’nın yaratılış kanunu gereği insan, mutlu, müreffeh, emniyet içinde yaşamayı arzu eder; sevilmek, önemsenmek ve başkalarından saygı görmek ister. Doğal olarak canını, malını, yakınlarını önemserken, sevdiği, arzuladığı şeylere ulaşmak ve hoşlanmadığı, rahatsızlık duyduğu şeylerin ise kendisinden uzak olması için çaba sarfeder. Bu yönüyle benliğin/nefsin önemsenmesi tabiî, fıtri bir durumdur; istek ve arzulara sahip olduğu için insan kınanamaz.
Temel ölçüler hayatın merkezinde olduğu müddetçe nefsin dikkate alınması normaldir. Nefsin istek ve arzularını karşılama çabasının hayatın temel ölçüsü, hedefi haline gelmesi ise fıtri olandan sapmaya işaret eder. Fıtri bir hal olan benliğin önemsenmesinden farklı olarak bir ölçüsüzlük eseri şeklinde ortaya çıkan bencillik ise insani, ahlaki değerlerle bağdaşmayan bir hastalık, bir kişilik bozukluğudur.
Bencillik hastalığı en temelde hayatın hedefine dair yanlış bir yönelimi ortaya koyar. Kişinin kendisini yaratan, tüm âlemi yoktan var eden Rabbu’l-Âlemin’i razı etme hedefi doğrultusunda yaşaması gereken hayatında başka hedefleri, farklı rıza arayışlarını merkez alma yanlışının kaçınılmaz neticesi olarak tezahür eder. Tüm yapıp etmelerinde, düşünce ve pratiklerinde öncelikle Rabbinin rızasını şiar edinmesi gereken insan elbette kendisini yok saymamalı, nefsinin hakkını görmezden gelmemeli ama nefsinin arzularına tâbi de olmamalıdır. Kişiliğini merkeze alarak insanlarla ilişkilerini tanzim etmeye değil, vahyî ölçüleri temel almak suretiyle kişiliğini geliştirmeye, terbiye etmeye çabalamalıdır. Ancak bu çabaların neticesinde Rabbi ile barışık, kendisiyle ve çevresiyle uyumlu bir kişilik ortaya çıkabilir
bencillik yabancılaştırır, ve o kişiyi toplumdan uzaklaştırır
Bencillik hastalığına yakalanıp nefsinin istek ve arzularının peşinde koşan insan ise yaratılış gayesini unutup Rabbinden uzaklaşmanın neticesi olarak fıtratına da çevresine de yabancılaşır, insani ve ahlaki hasletlerden sıyrılır. Sahip olduğu dünyevi makam ve imkânlardan ötürü başkalarından göstermelik bir saygıya muhatap olsa bile aslında hazzedilmeyen, sevilmeyen, asla hayırla anılmayı hak etmeyen, sıradan bir canlıya dönüşür.
Bencillik ile kibir iç içedir, birbirini tetikler, çoğaltır. Her ikisinde de kişinin kendisini merkeze alması, kişisel mutluluk ve çıkarlarına odaklanıp başkalarının duygu ve düşüncelerini önemsememe hali ön plandadır. Kibir Allah indinde hüsrana uğramayı getirdiği gibi, insanlar nezdinde de sevimsizleşmeye, buğza sebep olur ve mutlaka kaybetmeye yol açar. Allah Teâlâ kibirli davranmayı yasaklamış, bu zaafa karşı kullarını şu şekilde uyarmıştır: “Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Zira Allah, kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri asla sevmez.”(Lokman, 31/18)
Çoğu zaman kendine değer verme, fikir ve tercihlerini önemseme görüntüsü altında yapılan şey aslında nefsin arzu ve isteklerinin esiri olma, bir anlamda kendine tapmadır. Kişinin durduğu yeri tayin noktasında zaafa düşmesi ve kulluk bilincinde meydana gelen yarılma bencillik hastalığının/sapmasının zeminini oluşturur. Allah Teâlâ’nın arzında, ancak O’na itaat ve tazim için yaratılmış, O’nun kullarından bir kul olduğunu unutan insanın ‘kendince’ ölçüler belirlemeye, sınırlar koymaya kalkışması aslında tam bir ölçüsüzlük, had bilmezliktir.
Bu şekilde fedakârlık, cömertlik, dayanışma, paylaşma gibi ahlaki hassasiyetler, değerler zaafa uğrarken, müstağnilik gelişir. Bu hastalık İslam ahlakının öne çıkardığı tevazu, infak, îsar, istişare, istiğfar gibi değerlerin, vasıfların kaybolmasına ve nefsin tahakkümüne zemin hazırlar. Koduyla alakalı Kur’an-ı Kerim ‘ de Cenabı Allah şöyle buyurur: “ kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.(Tekâbûn ayet 16)
Bencil insanlarla başa çıkmak için bir birkaç kuraldan bahsedeyim!
1. Başkalarını önemsemediklerini kabul edin. ...
2. Kendinize hak ettiğiniz önemi verin. ...
3. Onun seviyesine düşmeyin. ...
4. Dünyanın onun etrafında dönmediğini hatırlatın. ...
5. İlgi ile beslenen bu insanı aç bırakın. ...
6. Kendi ilginizi çeken konuları gündeme getirin. ...
7. Onun için iyilik yapmaktan vazgeçin
Dostlar: İnsana yakışmayan çok kötü bir hasret vardır o da kibirdir.
Şeytan,Allah’ın huzurundan kibri yüzünden uzaklaştırılmıştır.
Yazı Yorumları ( 0 Adet)
Bu Yazıya Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2018 Ordu Yeni Haber Gazetesi
| İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Yazılım: Doğru Ajans