“Hz. Ömer bir gün, Efendimiz'in yanında ağlar, Rasulullah (SAV) niçin ağladığını sorunca: "Ya Rasulullah! Dünya kralları, Kisralar servet içinde yüzüyorlar. ahiret kimsenin umurunda değil, ne helal tanıyorlar ne haram, ne din tanıyorlar ne iman, ne ne helal ne haram onlar için hiçbir şey fark etmiyor, herkes tutturmuş bir yol gidiyorlar zevk ve sefa içinde yaşıyorlar.

 Senin ise altına sereceğin bir sergin bile yok. Yatağın hasır ve teninde yattığın zeminin izleri... Allah Rasulü şu cevabı verir: "İstemez misin ya Ömer, dünya onların, ahiret de bizim olsun!”

İstemez misin ey ey kardeşlerim, dünya onların, olsun, ahiret de bizlerin!

Dünya üç gündür beyler..!

Dün iyi veya kötü yaşadık..!

Onun hesabını elbette ki vereceğiz.

Bugünü yaşıyoruz ve hâlâ bu fırsatları değerlendirmede Zamanımız var.

Yarını umut ediyoruz, ne malum ki o güne eremeyeceğiz, Allah takdir ederse yaşayacağız, etmezse tabii ki o günü de göremeyeceğiz.

Can bedendeyken her şey bizimdir.

Ve o bedendeki canla her şeyi kazanabiliyoruz sahipleniyoruz yaşayabiliyoruz.

Ancak.! Can bedenden çıkınca bütün malın mülkün servetin kazancın başkasının oluyor. Yalnız ve sadece İmanınla baş başa kalıyorsun.

Demem odur ki; dünyanın serveti makamı mevkisi bu dünyada kazanılıyor, ahiretin kazanma yolu da bu dünyada oluyor.

İnsan olmamız hasebiyle; aklımız başımıza almalıyız kaybedenlerden değil kazananlardan olmamız gerekir. Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya, hemen yarın ölecekmiş gibi ahiretin çalışırsak kazançlı olmuş oluruz.

Allah Resulü bir hadislerinde şöyle buyururlar: ”Hadisin anlamı şöyledir:” Hiç ölmeyeceğini zanneden biri gibi çalış yarın ölecek biri gibi tedbirli olmalısın.” (Câmiu’s-Sagîr, II/12, Hadis No:1201)

Bu hadis, dünya için olsun, ahiret için olsun, yapılacak işlerin ciddiyetle ele alınması gerektiğine işaret etmektedir. yarın ölecek olan insan , bütün dünyevi işlerini unutur ve samimi ve ciddi bir şekilde ahiretine yönelir.

Hiç ölmeyecek olan insan da, yapacağı işlerin ileride sonsuz seneler boyu kendine faydalı olabilmesi için yaptığını sağlam ve dayanıklı, güzel yapması gerektiğini düşünür. Bu yönüyle bu hadis hem dünya hem de ahiret işlerini, özenle yapmak gerektiğine dikkat çekiyor.

“Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya, için” çalışıp, çabalamak, gerektiğini söyleyerek, dünyaya aşırı derecede dalıp, ahireti unutanlara, hadisin ikinci kısmı olan yarın ölecekmiş gibi ahretine çalış cümlesini hatırlatmamız yeterlidir.

Resulullah: sizin en hayırlınız dünyası için Ahiretini ahireti için dünyasını terk etmendir diye buymuşlardır. (Kenzü’l-Ummal, III/238, hn: 6336)

Kıymetli okuyucu takipçilerim: Bu ve benzeri hadisler, İslam'ın dünya ve ahiret arasında denge kurduğunu gösteren hadislerdir.

Kazançlı olmanın tek yolu: hem dünyasını hem Ahiretini mamur edenlerden olun, Allah’a emanet olun