Miting yapacaklardı.

Testi kırılmadan yol göstereceklerdi.

En az 150/160 TL olmalı diyeceklerdi ki…

Ancak, apar topar fındık fiyatını açıkladılar.

130 TL…

Tam bir hayal kırıklığı.

Üreticinin sesine kulak tıkanmış,

Feryadı duyulmamış…

Cefayı kim çekiyor?

Yağmurda çamurda, güneşte aç susuz fındık dallarına kim asılıyor?

Ne oldu?

Mutlu olduk mu?

Neredeyse herkes maliyetin altında bir fiyat olduğu konusunda hem fikir.

“Bu tamamen bir ihanettir.” Dedi CHP Genel Başkanı Özgür Özel.

Peki, daha öncekiler neydi?

Söylenecek çok söz, kurulacak çok cümle vardı aslında.

O gün Giresun’da konuşup gitti.

Satır başları bildik, tanıdık.

Açlık, yoksulluk, sefalet…

Haciz…

Borç,

Düğün,

Okul masrafları,

Karadeniz’e ihanet…

Bu fiyatın hızla revize edilmesini talep edeceğiz.

Maalesef bu fiyat bir kentin beline kazmayı vurmaktır, belini bükmektir.

Artık dayak yeme vakti geçti…

Karadeniz'in iflası demektir…

TMO vakit geçirmeden fındık taban fiyatını gerçekçi verilerle güncellemeli.

***

Sonra Ankara’ya döndü Özel…

Kırılmış, paramparça olan testi yanındaydı.

Üretici de bağına, bahçesine girdi.

Lakin dala asıldığı şu günlerde pek keyfi yok kimsenin.

Sevda türkülerinin dallara takılmış sözleri düşüyor ocakların dibine.

Hiçbir şeyin tadı tuzu kalmadı sanki bahçeler sessiz sedasız.

Olan ekmeğimize oldu,  azaldıkça azaldı soframızdan farkındayız,

Bu memleketin insanı doyabilmeli artık…