Ülke sporunun gelişmesi uluslararası organizasyonlarda başarılı olması bizleri her zaman mutlu etmiştir. Başarılı olmanın yolları çok açık olmasına rağmen katıldığımız tüm organizasyonlarda özellikle tüm ülkelerin görücüye çıktığı olimpiyatlarda başarısız bir sonuç almamızı sorgulamalıyız.
Sporun bir bilim dalı olduğunu hiçbir zaman gözardı etmemeliyiz. Saniyelerin, saliselerin sporda çok önemli rol oynadığını bilmeyen yoktur. Bilimden uzak bir anlayışla sporda hedeflenen başarıyı yakalamak imkansızdır. Sporda bilimsel veriler çok önemli yer almaktadır. Spor, bilimsel olarak ele alınmadığında başarıdan bahsetmek söz konusu olamaz. Spor elemanıyla, tesisiyle, çalıştırıcısıyla bir bütünlük arz etmektedir. Tek başına tesis, tek başına sporcu bir anlam ifade etmez.
Çocuk ve gençlerimizi spordan uzak tutan bir eğitim sistemimiz mevcuttur. Bu eğitim sistemi ile yıldız sporcular yetiştirmemiz asla mümkün değildir. Okullarda yapılan beden eğitimi dersleri yetersiz kalmaktadır. Beden eğitimi dersleri yerine spor eğitimi yaptıracak sistemi okullarımıza yerleştirmemiz gerekir. Bilimsel testlerle seçilen çocuk ve gençlere mutlaka branş eğitimi yaptırmalıyız. Seçilen bu çocuk ve gençleri kısa, orta ve uzun vadeli çalışmalarla ülke sporuna kazandırmalıyız.
Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip bir ülke olmamıza rağmen yıldız sporcuklar yetiştirip uluslararası yarışmalarda adımızı finallere yazdırmalıyız. Ülkemizde tüm branşlarda oynayan yabancı sporcuları dikkate aldığımızda kendi sporcularımızdan daha fazla sayıda olduklarını görürüz. Bu durumu ortadan kaldırarak yapılacak bilimsel çalışmalarla arzuladığımız başarıları yakalamamız her zaman mümkündür. İyi eğitim almış, donanımlı, bilim ve sporun iç içe olduğunu kavrayan spor adamı sayılarını arttırmalı ve ülke sporunun önünü açmalıyız. Bunları yapmak için çok şeye ihtiyaç yoktur. Çünkü aklın yolu birdir.