Şiddetin çeşidi, ölçüsü, derecesi olmaz. Şiddet şiddettir.  Her gün tanık olduğumuz, onlarca şiddet türü var. Saymakla bitmez, tükenmez ve hep de devam edecek maalesef.

Çocuğa şiddet, eşe şiddet, hayvana şiddet, öğrenciye, öğretmene şiddet, doktora, ebe, hemşire ve sağlık çalışanına şiddet, saymak istemediğim onlarca şiddet her gün yazılı, görsel, işitsel ve internet sayfalarında yer almaya devam ediyor.

Yalnız fiziksel şiddetin yanı sıra, birde sözlü tacizli şiddete ne demeli? Bugünlerde eşarplı, türbanlı hanımlara hakaret etmek moda olmuş. O kendini bilmezlere soruyorum? Sizin ailenizde, sülaleniz de acaba hiç mi eşarp takan yok? Ananız, neneniz, yengeleriniz, görümceleriniz vs vs. hiç mi kimse yok?

Kişilik haklarına saldırma hakkını acaba nereden alıyorsunuz? Bu tür davranış ve hakaretler daniska lığın ta kendisidir bilesiniz. İnsanları kılık ve kıyafetleri ile küçük düşürmeye çalışmak ahlak dışı bir davranıştır.

Tıpkı insanları din, dil ve ırklarıyla birbirinden ayırmak gibi bir davranış sergilemek, hiçbir inançta yoktur.

Maalesef ülkemizde cinayet vakaları hariç, meydana gelen şiddet olaylarında cezalar pek caydırıcı olmadığı için ali kıran baş kesenlerinde sayısı artmaya devam ediyor. 3 gün yatar çıkarım zihniyetinden kurtulamayan bir zihniyetin virüs gibi üremesi bizi bu hale getirmiyor mu?

Onlarca şiddet vakalarında, yap, et, eyle sonra sonrası mı ver bir denetimli serbestlik, sonuç saldım çayıra, Mevlam kayıra. Bu insanlar daha zapt olur mu arkadaş?

Her ne olursa olsun, bir kez daha söylüyorum! Şiddet şiddettir. Çözüm ise caydırıcı cezalar olmaktır. Benden söylemesi…