”Paran varsa  huzurda  var.

Bu sözü söyleyipte savunanların haklılık derecesi ne kadardır?

Bir şair ve yazar olaraktan hayat tecrübelerim bana bunun doğru olmadığını savunanlardanım.

Gerçekte bu sözün söyleyenlerin haklılık derecesi varmıdır varsa ne kadardır?

İnsanın zengin ve parası olması durumunda o kişinin gerçekte aradığın huzur ve mutluluğu yakalaması gerçekten mümkün müdür?

Tuzu kuruların savunmaları şu şekildedir:

varsa paran pulun,

cümle alem olur kulun!!!

Yoksa eğer paran pulun, Cehennemdir yolun!!!

Toplumumuzda zengin olsun fakirler olsun bu sözü çokça kullananlar var.

Peki gerçek böylemidir?

Gelin bu sorunun cevabını aramaya koyulalım.

Hayatta önemli olan huzur mu, yoksa paramıdır sorusuna karşılık alacak cevap elbetteki kişiye  göre değişebilir.

Peki sizler için önemli olan nedir?

Para, güç ve gönül rahatlığı huzur verir mi?

Her ne kadar da olsa gerçekliğine inanmak istemesekte doğruluğu her gün kanıtlanan bir söz olmakla  birlikte para ve huzur arasında ki bağlantı inkar edilemez. Parasız hiç bir şey olmuyor.

Hatta paran olduğunda her şeye ulaşılabilinir, hatta sagik bile satın alabilirsiniz. parası olmadığı icin çok insan sürüm, sürünmektedir. Her ne kadar kader densede bu yüzden hatta sakat kalan yada çaresizlik ölen binlerce insanlar var.

İnsanın huzuru için parası olmalı ben günümüzde Ailesi açlıktan ölmek üzereyken bile huzur içinde yaşadığını söyleyen birine henüz rastlamamışken kişinin dünyevi yükümlülüklerini ve ailesine karşı görevlerini yerine getirebilen birine de bu zamana kadar rastlamadım.

Kaldı ki para ve gönül rahatlığı eşit derecede önemlidir. Maddi dünyada yaşamak için paraya ihtiyacımız var. Onsuz yapamayız. Fakirler için yiyecek satın almak için bile, doğrudan veya dolaylı olarak paraya ihtiyacınız olan bir şeyi bağışlamak için bile, Sorun, insanlar ikisi arasında bir denge yaratmayı başaramadıklarında dolayı ortaya çıkar. Para ile gönül rahatlığı arasındaki bu karşılaştırma, insanlar bir denge yaratmayı başaramadıklarında ortaya çıkar. 

Parayı yönetmek de bir mahirliktir.

Herkes parayı bulur, lakin huzur bulamazlar. Bazılarıda “sonradan görme dinden dönme’ görgüsüz olurlar.

En zengin insanlar bile bu dengeyi yaratmayı başaramazlar. Daha sonra gönül rahatlığı eksikliğinin sebebi olarak parayı suçlamaya başlarlar. Sorun parada değil, o paraya sahip olan kişinin dengeyi sağlamadaki başarısızlıklarıdır. Sorun, "Artık ihtiyacım yok"u fark edememeleridir.

Birde halk arasında çok kullanıla gelen bir sözümüz vardır;”Paraylada saadet olmaz vardır!

Peki buna ne dersiniz?

Tabii ki bunun cevabı, kişiden kişiye değişir ve farklı düşünenler elbetteki olacaktır.

Şöyle ki: Para birçok şeyi satın alabilir, bu şaşırtıcı değil. ama sevgi ve barış satın alamaz. İnsan ancak açgözlülüğünü kesip yararsız ilişkilerden ve gururdan uzak kaldığında hayatta barışa ulaşabilir. Günün sonunda çok zengin Billgate'ler ve fakir bir dilenci bu dünyadan ayrılmak zorunda kalır. ama en önemlisi gönül rahatlığıyla ayrılmak.

Bu dünyada yaşayan her canlı üç şeyle doğar. Ancak her birinin %'si değişebilir.    

1-Akıl

2-Zeka ve

3-Ego

Egoyu kesin. Zihninizi geliştirmek için zekayı kullanın

1. Yemek yemek

2. Seks

3. Uyumak ve

4. Savunma

Ancak bunlar tek başına insanı tatmin edemez. Kişi hayatın amacını bilmeli ve her zaman düşünmeli ve onu aramalıdır, o zaman bir gün gerçek ortaya çıkacaktır. Çünkü aç kişi tek başına mideye yemek yediremez, yemek aramak ve onu yapmak yemeğin ağzınıza ulaşmasını sağlayabilir. Bu yüzden kişi her zaman mutlu ve huzurlu olmanın yollarını sorgulamalıdır.

Doğada üç mod vardır.

1. İyilik

2. Tutku

3. Tembellik

İnsanın tutkusu her zaman tembelliği kesmek ve İyiliği geliştirmek olmalıdır. Bu, hayatta kazanma şansı verecektir.

      Buna cevap olaraktan basitçe söylemek gerekirse, yaşam geçmişte vardı ve gelecekte de var olacaktır.

Bunu birinin cevaplamasına gerek yok çünkü bir insanın bu dünya için gözünü açıp doğduğunda karşılaşabileceği bir hayatı vardır.

* Zengin aile

* Fakir aile

* Ölmüş

* Engelli

Çünkü her şey eylemlerle ilgili.. işte Newton'un üçüncü Yasası. Evet, her eylemin kendi tepkisi vardır. Bu, eylemlerinizin sizi yansıtacağı anlamına gelir.

    Yani dediğim şu ki hayatı lüks bir şekilde yaşamayı düşünmeyin, basit bir şekilde yaşayın. İnsanlara yardım edin, ihtiyaç duyulan şeyleri öğrenin ve birkaç kişiye öğretin, ağaç dikin, doğayı ve dengeyi içinde yaşayan canlıları katletmeyin.

Doğa ve dünyadaki hayvanların amacı dünyayı dengede tutmaktır. Ve insanın tek görevi kendi hayatını yaşamaktır ancak Dünya'nın dengesini bozmadan. Dünya'nın kendi kendini dengeleyen büyük bir doğası vardır, eğer bunu başaramazsanız, o kendini dengeler ve sonuç olarak kıtlık, savaş, hastalıklar ve nihayetinde küresel ısınma, mutsuz yaşam ortaya çıkar.)

İşte evrenin tamamında var olan iki dünya!!!

1. İyi ve Kötü

2. Gerçek ve yalan

3. Barış ve Huzur

4. Aydınlık ve Karanlık

5. İyilik ve Kötülük.

Dolayısıyla en nihayetinde kişi İyi olmalı , Hakikati konuşmalı , Işık içinde çalışmalı ,iyi olmak için yaratanı ve yaratılanı sevmeli ve ve bu sayede, barışa, huzur ve mutluluğa ulaşmalıdır.

Para her şey değildir, önemli olan insanlıktır. Parayı köpeğinin önüne atsan onu yemez derler,

Son söz olarak demem odur ki Sadece para huzur getirmiyormuş.