HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer

HÜSEYİN DENİZ

HÜSEYİN DENİZ

MEZHEP NEDİR? NASIL ORTAYA ÇIKMIŞTIR?

19 Nisan 2025 Cumartesi Saat: 10:08

Öncelikle şurası iyi bilinmelidir.

Bizim dinimiz “ekmel’ bir dindir.

Kur’an-ı Kerim;”Allah katında Din, İslam’dır. Kitap verilmiş kimseler ancak onlara İlim geldikten sonra aralarındaki bağy / azgınlık / haksızlık / çekemezlik yüzünden ihtilafa düştüler. Kim Allah’ın âyetlerini inkâr ederse, Allah, Hesab’ı çok hızlı görendir.(Ali-imran 19)

Peygamber sonrasında sahabe ve tabiin zamanın bu zamana kadar olan süre içersinde,bazı art ve kötü niyetli mihraklar tarafından din adına farklı fikir ve görüşler ortaya atılmış ve bu hız kesmeden devam edegelmiş bu kıyamete kadar da devam edecektir.

Bu ve bunun gibi sorunları ortadan kaldırmak amacıyla, Kur’an’ı ve sünneti olarak İslam hakkında

fakih olan ulamaları bir araya gelmiş bu hassas konularda bir doktorin ortaya koymuşlardır.

“Bunun da adı mezheptir.’

Mezhep; Görüş, doktrin, ekol, vaktiyle İslam Devletlerinde mevzuat (yürürlükteki hukuk normları) yerini tutmuş belli bir hukuk ekolüne ait hükümler mecmuası olarak tanımlanabilir.

Şeri-tafsili delillerden hareketle şeri-ameli hükümleri çıkarmada tutulan belli bir yol, yöntem. Yol ve yöntemdeki (usul) farklılıklar fıkhi mezhepleri ortaya çıkarır.

Akaid konusunda İslam’dan çıkarmayacak boyutta olan ihtilaflar, akaiddeki mezhepleri fırkaları oluşturur.

Başka bir ifade ile mezhep sözlükte gidilecek yol, gidilecek yer, görüş, doktrin, akım, gitmek ve takip etmek gibi manalara gelen mezhep dini bir kavram olarak kendi içinde tutarlı bir metot ve düşünce sistemine sahip itikadi ve ameli doktrin anlamına gelir. Mezhep kurucusu imam veya müçtehit, hüküm çıkarmada kullanılan deliller ile asli delillerden hüküm çıkarma metotlarını belirleyen kimselerdir. 

Bu usul farklılıkları ile bunlara dayalı olarak ortaya çıkan hükümlerdeki farklılıklar mezhepleri oluşturmuştur.

İslam literatüründe mezhepler itikadi mezhepler ve ameli (fıkhi) mezhepler olmak üzere ikiye ayrılır. 

Tarih sahnesine çıkışı bakımından itikadi mezhepler daha önce olup oluşmasının arkasında siyasi sebepler yatmaktadır. 

Hz Osman’ın şehadetiyle başlayıp Hz. Ali’nin Cemel ve Sıffin savaşlarıyla devam eden siyasi olaylar sonucunda siyasi ağırlıklı olan HARİCİ ve Şİİ mezhepleri ortaya çıkmıştır. Bir müddet sonra da fikir yönünden CEBRİYE ve MUTEZİLE gibi akımlar doğmuştur. İtikadi mezheplerin ihtilaf noktalarını; hilafet, büyük günah, kader, Allah’ın sıfatları ruyetullah, insanın fiilleri, hüsün-kubuh, şefaat, nübüvvet, rızık, ecel gibi konular oluşturmaktadır. İtikadi mezhepler ehli sünnet mezhepleri ve ehli sünnet dışı olmak üzere ikiye ayrılır. Ehli sünnet mezhepleri Maturidiyye, Eşariyye ve Selefiyye’dir. Ehli sünnetin dışındaki itikadi mezheplerden Hariciyye, Mutezile, Şia, Mürcie, Müşebbihe, Cebriyye ise bunların meşhurlarındandır.

!!!Fıkhi mezhep ortaya çıkışı ise, dini sebeplere dayanmaktadır. Hz. Peygamber döneminde bir ihtilaf söz konusu değildi. Zira bir problem olduğunda Hz. Peygambere sorulur ve mesele çözülürdü. Hz. Peygamberden sonra sahabe ve tabiun döneminden itibaren görüş ayrılığı başlamış, asr-ı saadetten uzaklaştıkça da bu ihtilaflar çoğalmıştır. Bu görüş ayrılıklarının sebeplerini şöyle sıralamak mümkündür:a) Kitap ve Sünnette geçen bazı kelime ve cümlelerin farklı anlaşılması ve yorumlanması,b) Sözün hakikat veya mecaz anlamlarına çekilebilmesi,c) Hadislerin bilinmemesi, sıhhat derecesi ve ölçüsü konusundaki farklı telakkiler,d) İçtihat usul ve gücünün farklılığı,e) Sosyal ve tabii çevrenin etkisi,

Bu sebeplerden kaynaklanan görüş ayrılıkları bulunmakla birlikte, müçtehit imamlar devrine kadar mezheplerden söz edilmemektedir. Her merkezde bir çok alim ve müçtehit bulunmakta soruları cevaplandırmakta ve davaları halletmektedirler. Fakat bunlara izafe edilen bir mezhep yoktur. Mezheplerin teşekkülünden bir müddet sonra içtihat terbiye ve kültürünün değişip zayıflaması, hazır hükümlerin çoğalması, siyasi baskı gibi çeşitli nedenlerle mezhep taassubu meydana gelmiştir. Bununla birlikte bir mezhebe bağlılığın lüzumu da gündeme gelmiştir. Sonra gelen alimlerden mezhep mukallit ve mutaassıpları her mükellefin dört mezhepten birine bağlanmasının vacip olduğunu ve mezhebini terk edene tazir tatbik edilmesi gerektiğini iddia etmişlerdir. Buna mukabil diğer bazı usulcüler ise bir mezhebe bağlanmanın gerekli olmadığını, belki caiz olabileceğini gerektiğinde o mezhebi bırakıp başka bir mezhebe geçebileceğini kabul etmişlerdir.

Tabii ve tarık olarak benimsenen mezhepler o kişiyi Kur’ân ‘ a ve sünnete götürür, Rabbine götürür cennete götürür.

Bazı kimselerin mezhebi inkar etmeleri mezhep yok demeleri onların art niyetli olmalarından kaynaklanmaktadır.

 


Yazı Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Yazıya Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?
 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları