HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer

HÜSEYİN DENİZ

HÜSEYİN DENİZ

GÖNÜLLER KAZANILMALI ONU KIRMAMAK GEREKİR

15 Nisan 2025 Salı Saat: 09:30

Bugünün sohbeti çok ama çok önemlidir!

Gönül almak/yapmak; kırılan veya mağdur ve mazlum olan kimseleri sevindirmek,onlar için mücadele etmek,muhabbet ve samimiyet içinde karşılıklı dayanışma içinde olmak gerekir.

Her İnsan gönülleriyle yaşarlar ve gönülleriyle hareket ederler ve öyle davranırlar. Her bir gönülün değeri o kişiye karşı verilen sevgi, saygı muhabbet ve duygularıyla ölçülür. 

Gönül adamı olmak için her şeye gönül gözü ile bakmak gerekir, başka bireylerin sıkıntılarını kendi sıkıntıları gibi paylaşmak ve ortak olmaktır. 

Hz. Mevlana : “Göz nereye bakarsa, gönülde oraya akar. Gönül nereye akarsa, ayaklarda oraya koşar” şeklinde bu güzel ifade edilmişlerdir.

Rabbin rızası, gönül kazanmada aranır; Bunun aksi gönül yıkılırsa buğzeder.

Kainatın sahibi kalbinde sahibidir ve insan gönlünü almak Allahın emridir.Kalbin huzura, sükunete kavuşması, iyiliğe ve güzelliğe sahip olması ile olur. 

İnsanlar arasında olması gereken saygı,sevgi,iyilik,huzur ve mutluluk gönül bağından geçer.

Öncelikle gönüllerin sahibi olan Allahın yarattığı o kalbi kırmadan gönül yapmak ve kişiyi Allah’a yakınlaştırır. Çünkü “Kalp Allahü Tealanın komşusudur. “Allahü Tealaya, kalbe/gönüle yakın olduğu kadar hiçbir şey yakın değildir” (Kaf, 50/16)

Allah Rasûlü şöyle  buyurdular:”Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza değil, kalplerinize/gönüllerinize bakar” (Müslim, Birr

Bu nedenle gönlümüz “nazargah-ı İlahi” (Allahu Tealanın baktığı yerdir), Hakkın Nazargahı) kabul edilmiştir. Bir gönül yapmak, yüz Kâbe’yi yapmaktan iyidir. Kalb kırmak ise, Kâbe’yi yıkmaktan daha kötüdür, Kalb, Kâbe’den üstündür.

Gerçekten gönül Kabe’den üstün müdür sorusuna gelince?

Evet gerçekten Kabe’den dahada üstündür. Kâbe’yi yapan insandır, kalbi ise Allahü teâlâ yaratmıştır. Müminin kalbi için Allah’ın evi denir.

Kalb kırmak çok günah olduğu gibi, o kalbi yapmak yani gönül almak da büyük sevabdır.

Bir gönül yapmak, yüz Kâbe’yi yapmaktan iyidir ve bunun karşılığıda cennettir.

Bu konunun daha iyi anlaşılması için insan gönlü ile alakalı bir hikayeye yer vermek istiyorum!!!

Bir kadın evine giderken yoksul görünümlü bir çocuğun elinde sopa ile toprağı çizdiğini görür.

Ne yapıyorsun evladım, diye sorar?

Çocuk: Cenneti parselleyip satıyorum teyze der!

Bunu duyan kadın cennetin böyle parsellenip satılmayacağını bilse de çocuğun gönlünü almak için 

O çocuğun saçını okşayarak bana da bir parsel verir misin evladım der!

Peki kaç para istersin ey çocuk Parasını vereyim der!

Çocukta ona hitaben 20 lira der!

Kadın yardım niyetiyle parayı verir ve gider. olayı da unutur.

Kadın kendini her gece cennette görür. 

Daha Sonra gördüğü rüyayı eşine anlatır.

Eşi de ne olur ne olmaz ben de bir parsel alayım der gider ve çocuğu bulur.

Çocuğu aynı yerde bulur ve ona hitaben der ki!

Evlat, bana da cennetten bir parsel verir misin diyerek 20 TL uzatır.

Çocuk olur ama bir parseli 100 TL’dirdir der. 

Adam bunu duyunca itiraz eder!Bizim hanıma 20 liraya vermişsin. Benden neden 100 TL istersin der?

Çocuk ona hitaben şöyle cevap verir. 

Ey amca bey! 

Eşiniz cennetin parsellenip satılamayacağını elbetteki biliyordu bilmesine 

Sadece benim gönlümü almak için o parayı bana verdi. 

O Cenneti satın almak için değil, benim gönlümü almak için verdi.

Sen 20 TL’ye gerçekten cenneti satın alabileceğinimi sanıyorsun der?

Cennet öyle senin bildiğin gibi ucuz bir yer değildir.

Kaldı ki; Cenneti almak gönülleri almaktan geçerdi sen bunun farkına bile varamadı ey benim amcacığım der!

!!! Evet yeri ve zamanı gelmişken ilk gönlü alınacaklar kimlerdir dersek:Gönüllerini alacağımız kimseler; öncelikle anne ve babalar,  mazlum ve mağdurlar olmak üzere, fakir, yoksul, muhtaç ve kimsesizler, hastalar, yaşlılar, engelliler, düşkünlerdir.

Gönül kırmak, dinimizde hiç hoş görülmeyen, tasvip edilmeyen bir davranıştır. Sebepsiz bir şekilde incitilen kalbin, gerçek sahibi ve koruyucusu Yüce Allah’tır. 

Kutsi Hadistir: Yüce Allah: “Ben göklere ve yere sığmam, fakat mümin kulumun kalbine sığarım” (Aclunî, 2/195) demektedir. Bu nedenle gönül kırıcı ve insanları hakir gören, küçümseyici, aşağılayıcı, hakaret edici davranış içinde olanların akıbetleri, Allah indinde acıklı bir hüsrana uğramadır. 

Her insanın Kendisiyle, çevresiyle, doğayla barışık, hoşgörülü, alçak gönüllü, erdemli ve tevazu sahibi, olmaktan geçer.

Allah’tan af dileyenler olaraktan bizlerde Af edici olmamız,gönül kazanmamız gerekir,asla kalp kırmamamız gerkir.

Hayırların fethi, şerlerin def’i, gönüllerin şifası, Dualarda buluşmak dileğiyle…

 


Yazı Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Yazıya Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?
 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları