HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer

HÜSEYİN DENİZ

HÜSEYİN DENİZ

DİNDE İSTİSMARCILIK, TEFRİKA VE MÜNAFIKLIK

14 Nisan 2025 Pazartesi Saat: 09:48

Din, insanlar üzerinde en etkili olan kurumlardan biridir. İnsanın dine olan ihtiyacı, dinin insan ve toplumlar üzerindeki etkisi, din ve dinî müesseselerin güven vermesi tarih boyunca bazı cenahların dini emirleri karşı saygısızlık ve hafife almaları, suyunu çıkarmaları ve bu nedenle de suistimal edilmiştir.

İnsanın dine olan ihtiyacı, dinin insan ve toplumlar üzerindeki etkisi, din ve dinî müesseselerin güven vermesi tarih boyunca hep suistimal edilegelmiştir. 

İstismar kelimesi  Arapçada, “Se-me-ra,’ kökündendir.

İstismar; Birinin iyi niyetini kötüye kullanma, sömürme “bir şeyin ürününü devşirmek ve üründen istifade etmek” demektir. 

Türkçede “suistimal etmek, sömürmek” olumsuz anlamıyla yaygınlaşmıştır. Din istismarı, dine dair kavramlar ve değerler ile insanları aldatarak çıkar ve menfaat elde etmek için dini kullanmak demektir.

Konuyla alakalı Kur’an-da Araf suresinde  175 ve 176.  ayeti aynen şöyledir: ”Rabbimiz isim belirtmeden inancını, değerlerini dünya karşılığı satan bir insan tipinden haber verir. (bkz. Kur’an Yolu, 2/628)

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz

Medine’ye hicretinden sonra tarihe münafıklar olarak ismi kaydedilen bir grup oluştu. Münafıklar,  inanmadığı halde kendisini mümin gösteren kimselerdi. Müslümanlarla beraber şeklen ibadet ediyor, inanmış gibi görünüyor, hakikatte ise inanmıyorlardı. Bu grup fitne ve fesat hareketlerine öncülük yapmış, müslümanların zihinlerini karıştırmak için fırsat kollamış, zaman zaman Müslümanları zor durumda bırakmışlardı. 

   Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bu fitne ve ihanet yuvasını yıktırmıştır.

Tarihte ve günümüzde dini kendi menfaat ve çıkarı için kullanmaya çalışan şahıs veya örgütler olmuştur. Dini istismar eden bu tür yapıların bazı ortak noktalarının olduğu görülecektir. Bunlar dini;

1. Dünyevi maksatlar, makam, şöhret elde etme,

2. Sahip olduğu makamını, servetini kaybetme endişesi,

3. Samimiyetsizlik, niyetin halis olmaması,

4. Sahih dini bilginin doğru metotlarla öğrenilmemesi ve öğretilmemesi,

5. Mezhep, fırka ve görüşünü savunmak maksadıyla vb. nedenlerle din istismarı yapmışlar ve yapmaktadırlar.

Dini istismar edenler din ve dînî değerler üzerinden dünyevi kazanç, şöhret sağlamak, güç elde etmek istemişler; dini kendi arzu ve çıkarları doğrultusunda kullanmak için ayet ve hadisleri heva ve hevesleri doğrultusunda yorumlayarak rüya, sır, gizem,  lidere kayıtsız itaat, mehdi-mesih gibi beklenen kurtarıcı inancı ile masum kitleleri etkilemişler, toplumda ayrılık ve fitne tohumları ekmişlerdir. Tefrika ve gruplaşmalar neticesinde Müslümanların birliği ve ümmet bilinci yara almış, bu durum en çok İslam düşmanlarının işine yaramış, en büyük zararı da İslam dini görmüştür.

Bilinmelidir ki din, insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamayı amaçlayan ilâhî kanundur. Dinimizi Kur’an ve sünnet eksenli öğrenmemiz, batıl fikir ve inançlardan sakınarak, aklımızı ve irademizi kullanmamız gerekir. 

Geçmişte yaşananlardan ders alınmalı, dinimizi, değerlerimizi istismar eden, dini kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmak isteyenlere fırsat verilmemelidir.

Bu duygu ve düşünceler içerisinde ahir ve akıbetlerimiz hayrola

 


Yazı Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Yazıya Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?
 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları