12 Eylül Darbe Döneminde Ali Baransel sadece TRTnin değil, tüm basın yayından sorumlu olarak atanmıştı. Bir gün gazetelerden birinde bir fıkra yayınlanır. Kenan Evren bu fıkrayı görünce çılgına döner. 

Fıkra şöyledir:

Güney Amerikada bir uzmana sormuşlar; "Darbe yapmak mı daha kolaydır, yoksa hıyar turşusu kurmak mı?". Uzman soruyu cevaplamış: "Darbe yapmak daha kolaydır. Çünkü hıyar turşusu kurmak için aynı boy taze hıyarları seçeceksin, onları uygun kıvamda tuz, limon, sirkeli suyun içinde uygun süre bekleteceksin, vs vs, oldukça uzun iş ama darbe yapmak için üç hıyarı yan yana getirmek yeterlidir."

Kenan Evren bu fıkrayı okuyunca derhal Ali Baranseli çağırır, başlar kızmaya: "Bu ne rezalet, böyle bir saçmalığın yayınlanmasına nasıl izin verirsin, neden kontrol etmiyorsun.....".

Ali Baransel ne olduğunu anlamak için gazetedeki fıkraya bir göz atar ve; "Sayın paşam, boşuna üzülüyorsunuz, bakın burada üç hıyar diyor, beş hıyar demiyor ki". 

Bunun üzerine Kenan Evren gazeteyi alıp fıkraya tekrar bakınca hak verir: "Evet ya, doğru diyorsun, bir an fark edememişim"

Üzerinden 40 yıl geçen kanlı 12 Eylül 1980 darbesi, idam, kötü muamele ve insan hakları ihlalleriyle zihinlerdeki yerini hala koruyor. Acısı yıllarca hafızalardan silinmeyecek uygulamalara imza atan darbeciler Türkiye'ye karanlık bir dönem yaşattı.

Muhsin Yazıcıoğlu kimdir diye soran olursa; cezaevinde sol görüşlü bir genç ile birlikte aynı koğuşta yattığı yıllarda annesinin gence ziyarete geldiğini öğrendiğinde gence ceketini ve gömleğini vererek: ''Annen böyle görmesin'' diyecek kadar adamdı dersiniz.

Bir sanatım var senden kalan

Acılar içinde mutluluk yaşarım.

Bak işte,

Demir kapıların kapandığı

Asma kilidin yanında

Soğuk duvarların dibindeyim.

“Kan Dökmeyi seven bir Millet Değiliz Ancak SÖZ KONUSU VATANSA DÜNYANIN ŞAH DAMARINI KESERİZ”

“Vatan Sevgisi Maya gibidir Sütü Bozuk Olanlarda Tutmaz

İki Saniye Sonrasına Garantisi Olmayan bir hayat için FIRILDAK OLMAYA GEREK YOK“

Bir saniyesine bile hakim olamadığınız bir hayat için bir dünya için bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur. Düz yaşayacağız, düz duracağız, düz yürüyeceğiz. Dik duracağız, doğru gideceğiz. 

Muhsin Yazıcıoğlu

İMAN VE İDAM

Seyit kutup,

İdam edilirken,

Kelime-i Şehadeti 

Söyletsin diye, 

Bir din adamı 

Getirilmiş.

Görevli Hoca;

“Beraber söyleyelim”

Deyince, 

Seyit kutup;

“Sen o cümleyi 

Söylemek için 

Maaş alıyorsun!

Ben ise o cümleyi 

Söylemek için;

İdama gidiyorum!”

İman ve özgürlük 

Böyle bir şey!

Peygamberimiz(a.s);

“Müminde iki kötü 

Huy vardır;

Birisi korkaklık, 

Diğeri de cimriliktir!” 

Buyurmuşlar!

Abdurrahim Karakoç’un müthiş dizeleri geliyor aklımıza. Allah cümlemizi haksızlıklara karşı kayıtsız kalmayan doğru kullarından eylemesini dilerim...

Beni dinle ey kadı

Bozuldu işin tadı

Zulümse eğer adı

Kenan yapsa da aynı

Yunan yapsa da aynı.

Söylenecek söz varsa

Söyle sende yüz varsa

Hâkk’a tecavüz varsa

Nokta yapsa da aynı

Yekta yapsa da aynı.

Halka tepeden bakan

Göğsüne benlik takan

Yalanla yatıp kalkan

Moiz olsa da aynı

Vaiz olsa da aynı.

Doğruluktan kaçan zat

Menfaati seçen zat

Haram yiyip içen zat

Murdar olsa da aynı

Serdar olsa da aynı.

Bu gemi böyle gitmez

Giderse zulüm bitmez

Kim örnektir fark etmez

Hasmım olsa da aynı

Nefsim olsa da aynı.

Tavır koymak varken muğlaklık neden?

Aslan olmak varken, oğlaklık neden?

Türklük, Müslümanlık ortak bir beden!

Ayrılık hatadır, korkaklık zillet..

İslam tek millettir, küfür tek millet.