Bu Ramazan biri Konya KAPU CÂMİİ, diğeri de Sultanahmet Meydanı olmak üzere iki câmi iç ya da civarlı iki toplu çay-simit-çerez ya da özel hazırlıklarla açılan ve birlikte yaşanıp akşam namazı da bizim İstanbul'da yaptığımız gibi en yakın FİRUZAĞA misâli bir câmiye girerek cemaatle kılınan Mekke-Medîne usûlü iftar yapma imkânımız olmuştu.

*ÇAKALÇIKMAZ, İŞ ÇIKAR*

Ordu'ya dönüşte de bunu Çakalçıkmaz'daki Hacı Muharrem Câmii'nde yaşıyoruz. Burada; Efendimiz SAV'in sünnetine ittibâen, belde halkına terettüp eden bu vecîbeyi toplum adına kifâyeten deruhte eden, bu meyânda her yıl Ramazan'ın son 10 günü îtikâfa giren bir topluluk var. 

*ÖZELLİK TE, GÜZELLİK TE ÇOK*

Îtikâf ve mâhiyeti ayrı konu. Oraya girmeyeceğiz. Önemi, feyzi, bereketi açık bir ibâdet. Efendimiz SAV her Ramazan uygulamış. Sanırım bu îtikâfın ehemmiyeti noktasında gerekli fikri ifâde edecektir. Ayrıntısını merak edenler araştırdığında, bu ibadetin sayısız özellik ve de gerek insanın kendisi, gerekse toplum ve insanlık adına maddî-mânevî nice husûsiyet ve güzellikler barındırdığını görecektir.

*ÂKİF, MU'TEKİF; LEYLE-İ KADİR*

Her neyse, îtikâfa giren ve fıkhî terim olarak ÂKİF ya da MÛTEKİF olarak ifâde edilen bu insanlar, Ramazan'ın son günlerini gecesi-gündüzüyle ve de bilhassâ Kadir Gecesi'ni kaçırmadan mutlak ihyâ hâli üzere bulunma mazhariyetini idrâk arzusuyla zamânlarını câmide geçirmek sûretiyle bu başı RAHMET, ortası MAĞFİRET, sonu ODDAN NECÂT olan nur iklîmi zaman dilimini en güzeliyle değerlendirmeye çalışan insanlar. 

*İFTAR, SAHUR; CÂMİ, CEMAAT*

İftarda da sahurda da câmideler ve de hurma ve suyla oruçlarını açıp cemaatle akşamı edâdan sonra sofraya oturuyorlar. Hem iftar, hem câmi, hem cemaat güzellik ve bereketini bir arada yaşıyorlar. 

*DUÂ, NİYÂZ; MİLLET-MEMLEKET, BEŞERİYET*

Şu da bilinmelidir ki, bu insanlar el açtıklarında, en az kendileri ve âileleri kadar, duâ isteyenler başta olmak üzere herkes için, millet, memleket, ümmet; hattâ tüm insâniyet için duâ ediyorlar. Rabbimiz geçen yıl da, bu yıl da 15 civârında olan, bunlar arasında Giresun ve Trabzon'dan da kardeşler bulunan böylesi fedâkâr, dili duâlı, gönlü ziyâlı insanlarımızın sayılarını çoğaltsın. Âmîn...

*ÇAYBAŞI, ZEYTİNBURNU, ERZURUM*

Burada, Perşembe günü akşamı, yâni cumâ gecesi güzel bir tevâfuk oldu. Genç bir arkadaş kapıda peydâ oldu. Bizlere çok ilgi gösterdi, iltifat etti. Meğer vaaz için gelen bir hocaymış. Aslen Çaybaşı'ndan ama kâğıt üzerinde. Hayâtı İstanbul'da geçmiş. Zeytinburnu İHL mezunu. İlâhiyatı da Erzurum'da bitirmiş. Yüksek lisansını Çorum İlâhiyatta yapmış. Aynı zamanda hâfız. 

Çok güzel vaaz etti.

*HAYÂT YUMAK, YAŞAYANLAR PÜSÜR!*

Dünyâ kalacak yer değil. Geçip gidiyoruz. Fazla abartmaya gerek yok. Hayat bir yumak. Onu sağlayıp gideceğiz işte. Hem, her şey çok kolay. Onu püsürleştiren biziz. Bunun sebebi ipin ucunu kaçırmamız. İpe sağlam tutunmak, sağa-sola dikkât verip te elimizdekini kaçırmamamız lâzım.

*ORUÇ TUTMA, İPE TUTUNMA*

Kaçırınca ucunu bulacağım diye yumağı çevirip dururuz. Hem boşa zaman kaybeder, hem de daha da püsürleştiririz. İşte Ramazan tekrar ipi ele almanın ayı. İnşâllâh sıkı tutalım, kaçırıp ta bir daha püsürleştirip işi zora sokmayalım mâhiyetinde konuştu. En azından biz böyle anladık.

*ALLÂH YOLU YEKTİR YEK; LÂ İLÂHE İLLÂLLÂH*

Biz de bir önceki akşam dâvet üzere gittiğimiz Ulubey İHL Pansiyonunda talebelere konuşurken, ORUÇ TUTARKEN ALLÂH'IN YOLUNU TUTMUŞ OLUYORUZ ASLINDA AYNI ZAMANDA gibi bir ifâde kullanmıştık. Tüm emre uymaları, farzları yerine getirmeler Allâh'ın yolunu tutuşun bir göstergesidir. Rabbimiz tuttuğumuz ve sonu O'nun rızâsına ve tüm sevdiklerimizle berâber Efendimiz SAV'in komşuluğuna varan bu yoldan bizleri ayırmasın Âmîn...

*IYDÜL'FITR: ARINMA BAYRAMI*

Bayramı da açıklarken orijinâl ifâdeler kullandı. Ramazan bayramının Kur'an dilinde adı mâlum; IYDÜLFITR'dır: yâni fıtrat bayramı. Dahası, yaratılış bayramı, fabrika ayarlarına, kirlerden arınıp temiz yaratılışına dönüş bayramı. Bir nevî, temizlik bayramı. Rabbimiz huzûruna alnı ak, yüzü pak, tertemiz olarak gelme başarısını lûtfeylesin cümlemize. Âmîn...

*BENZER HEYECÂN, ve EROL GÜNEŞ*

Hocamızın adı Erol, Soyadı GÜNEŞ. Onu biraz kendime benzettim. Biz de aynı heyecanları yaşadık. Öğretmen olduğumuz hâlde çoğu bizi Diyânet çalışanı zannediyordu. Çünkü halkla hep câmide karşılaşma durumu oluyordu. Yâni vatandaş bizi orada tanıyordu. Biz müezzinlik, imamlık, vaaz, yazının Kur'an Kursu dönemleri görevli arkadaşlarımıza yardım etmeye çalışıyorduk. Yardımlık durum olmasa da hocalarımız bizi kırmıyorlardı. Allâh CC râzı olsun. Şimdi çoğu vefat etti. Allâh CC rahmet eylesin. İnşâllâh Efendimiz SAV'in komşuluğunda görüşmeyi lûtfeder Rabbimiz bize. Âmîn. 

*VAAZ, SOHBET, TERÂVİH, AŞİR*

Erol Bey hocamız da akşam, çoğu zaman bizde de olduğu gibi vaazdan başka olarak namazı da kıldırdı. Duhâ'dan aşağı sürelerle yaptı bunu. Böylesini ilk kez görüyoruz. Çok da güzel oldu. Sesi de kıraati de iyi mâşâllâh. Zâten ilk gördüğünüzde üzerine hıfz kurumlarının iklîminin sinmişliğini görüyorsunuz. Bulunduğu mekânlar kişiliğinde temessül ermiş. 

*ZAMANDA FARK YOK, BEREKET ÇOK*

Terâvih'te zaman hiç fark etmedi. Arada salât-ı ümmiyeler de normâl olarak okunduğu hâlde 25 dakîka. Biz kısa âyetlerle kıldırdığımız da bile bâzen bu miktârı geçebiliyoruz. 

*BİZE LÜLEBURGAZ, ONA ORDU*

Hocamızı tebrik ediyorum. Erkenden gelmişti. Kapıda peydâ oldu. Bizimle ayak üstü sohbet te etti. Prensip olarak namazdan en az yarım saat önce kürsüye çıkarım dedi. Buraya da navigasyonla gelmiş. Daha yeni ama, dedik ya oldukça idealist ve heyecanlı. Benim Lüleburgaz'daki ilk yıllarım gibi. Ama hocamız bizden daha donanımlı mâşâllâh. En azından hâfız. Bu da az-buz bir fark değil. Rabbimiz yolunu ve görevde bereket bahtını açık eylesin. Dâimâ yardımcısı olsun. Onun ve de hepimizin. Âmîn...

*BAYRAM, GAZZE, DOĞU TÜRKİSTAN*

Bu duygu ve düşüncelerle Bayramınızı tebrik ediyor, böyle güzel nice Ramazan ve bayramlara ulaşmayı bizlere lûtfetmesi, başta Gazze ve Doğu Türkistan olmak üzere tüm kardeşlerimizin muvaffakiyet ve kurtuluşlarını tez zamanda göstermesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...