31 Mart yerel seçimlerini nihayet geride bıraktık. Ortaya çıkan sonuç Türkiye genelinde birçok süprizlere gebe olsa da Cumhur İttifakının aldığı sonuç beklentilerin oldukça altında kaldı.
Seçimin analizini yapacak olursak bence Cumhur İttifakında kaybeden adaylar değil, kaybeden seçim stratejisinin ta kendisi oldu. Seçimi kaybettiren seçmenin derdi maalesef iyi anlaşılmadı.
Kaybettiren kötü ekonomi, açlık, yokluk, sefalet oldu. Hayatında hiç CHP’ye oy vermeyen bile bu seçimde gitti CHP’ye oy verdi. Türkiye haritası kıpkırmızı alev alev yanıyor. İşte bunu iyi okumak gerekiyor.
Üzüldüğüm şudur ki, bu millet beka meselesini bir kenara bırakmış. İçerde ve dışarda hala sürmekte olan terörle mücadelede ki başarımızı bir kenara bırakmış. Havada, karada, denizlerde ve denizler altında ki savunma sanayimizde nasıl lider bir ülke olduğumuzu da bu millet bir kenara bırakmış.
Pandemi sürecinde dünyanın kırıldığı bir dönemde nasıl dimdik ayakta durduğumuz da maalesef bir kenara bırakılmış. Bu değirmenin suyu nereden geliyor diye düşünmeyen millet, sandık başında Cumhurun gözünün yaşına dahi bakmadı.,
Ordu dahi, MHP’nin aldığı iki ilçenin haricinde dört ilçeyi CHP’ye, bir ilçeyi İYİ Partiye, bir ilçeyi de Yeniden Refah Partisine bıraktı. 20’de 20 bekleyen Cumhur’da Ordu sonuçları bile hüsran oldu.
Seçmen, iki puanlık bir fark ile ipi göğüsleyen CHP’ye ise her şeyi mübah saydı. Yokluk ve yoksulluğun insanı nasıl kör ettiği gerçeğini bu seçimde resmen görmüş olduk.
Bundan sonra AK Parti gireceği seçimlerde hesabını uyguladığı politikalar üzerinden yapmalı.
Bana göre kaybeden adaylar olmadı! Kaybeden sistem oldu. Kaybettiren çarşı, Pazar, cebe giren üç kuruş para oldu. Yeniden başlamak zor olsa da bir yerden bir şekilde başlanmalı artık.