Hani bizde bir söz vardır! Hızlı giden atın bir şeyi seyrek düşermiş. Anlayan anladı.
Siyaset öyle bir şey ki, azizim bir bakarsın aydasın, bir bakarsın Şam’da ki pazarda kaysısın. O yüzden daha başlamadan kendinizi bitirmenin bir anlamı yok. Tabi ben sizin için söylüyorum. Yoksa ne yaparsanız yapın bana ne…
Seçim elbette bir yarıştır. Yılların kronikleşmiş adayları bir yanda, bir yanda da şehri eminliğine güven duyulan, duyulmaya devam edilen adaylar var karşımızda.
Zira bu yarışta aslolan erdemliliktir, ahlaktır, dürüstlük ve samimiyettir. İnsanı yerme, aşağılama, karalama bir yana aslolan insana dokunmak ve insana hizmet edebilmenin sözünü vermektir.
Bana şunu dediler, bunu dediler, şöyle yaptılar, böyle yaptılar, bana bulaşanlara misliyle karşılık veririm gibi karşılıklı gözdağı vermeler adama seçim kazandırmaz.
Bütün adaylara tavsiyemdir. Madem kolları sıvadınız! Benim karşıma projelerinizle gelin. Yapacağınız ve yapabileceğiniz projelerle gelin. Benim karşıma yine yapabileceğiniz hizmetlerle gelin.
Çamur at izi kalsın gibi boş işlerle gelmeyin. Milletin karşısına da artık bu tür girişimlerle de gelmeyin.
Geliyorsanız adam gibi mertçe “Ordu” şehrimiz için gelin.
Eskiden siyaset bir ideoloji mücadelesiydi. Biat kültürü idi. Günümüzde siyaset, koltuk ve menfaat işi yani mesleği haline geldi. İşte bu koltuk ve menfaat sevdası yüzünden tanık olmadığımız çirkinlikler ve çirkeflikler kalmadı.
İdeolojisini, biat kültürünü terk edenlerin siyaseti de olmaz. Olsa olsa kendi menfaatleri söz konusu olur. İdeoloji ve biat kültürü sadece sağ cenahta mı vardı eskiden, sol cenahta da tabi ki vardı. Her iki tarafında ortak gayesi ve mücadelesi ne idi!?
Bayrağın inmemesi, ezanın dinmemesi, milletin bekası değil miydi? Yerel seçimlerinde bu denli önemli olduğunu biliyoruz. Ama şimdi bebek katillerine selam yollayan yollayana ama şimdi asker, polis, öğretmen, doktor, ebe hemşire ve sivillerimizi şehit edenlere selam çakan çakana değil mi?
Ben, Ordu’da yaşadığıma göre Ordu’ya bakarım. Benim için önemli olan da budur. Adayların klavyetörleri sosyal medya hesaplarında öyle bir şaha kalkmışlar ki, sormayın gitsin. Her şeyi göze alarak da kendilerine şimdiden her şeyi mubah görmeye başlamışlar.
Yavaş olun beyler, hızlı giden atın neyi seyrek düşermiş? Büyüklerinize sorun da söylesinler.
Anlaştık mı!?