O güne dâir fotoğraflarla berâber, birlikte dolaştığımız hocamız turun ilhâmıyle şöyle bir paylaşım yapmış:

*GÜNEŞ RENGİ BİR YIĞIN YAPRAK*

Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,

Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,

Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...

Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,

Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

***

Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;

Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,

Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

***

Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,

Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

(Ahmet HAŞİM)

*ÜÇ KARIŞ, MÜTHİŞ YARIŞ*

Bugün de Kadı İbn Tayyib’in şu güzel sözü üzerinde hep birlikte iyice düşünelim:

“İlim üç karıştır.

Birinci karışını öğrenenler kibirli olurlar.

İkinci karışını öğrenenler mütevazı olurlar.

Üçüncü karışını öğrenenler ise aslında bir şey bilmediklerini öğrenmiş olurlar.”

*OKUMANIN BOYUTU*

Hayat, ''OKU'' emri yerine geldiği an başlar.

Satırları okumak zihinleri doyurur.

Sadırlarımızı/gönüllerimizi doyuracak okuyuşlara da ihtiyaç vardır.

Bunun için bütün bir kâinatı okumalıdır.

En mühimi de kendini okumalıdır!

(Topbaşzâde Osman Nuri Efendi)

*BİRAZ DA ŞÖYLE BAKSAK?*

Yaradan Rabbini unutmadan oku çünkü okuduğun şeyleri yaradan var.

HOCAMIZA TEŞEKKÜRLERLE BERÂBER*

Hafız Abdülkadir DEMİR Bey Hocamıza çok teşekkür ediyorum. 

Bugünkü güzel havanın bereketi, Rabbimizin lütfu Güzel Ordumuzun sahilinden gidip cadde ve sokaklarından dönerek ve eksende câmiler olarak gerçekleştirdiğimiz dost ziyâretleriyle dolu dolu geçirdiğimiz günün fotoğraflarını paylaşarak hâtıramızı nazara getirmiş.

Biz bunu, aynı mahallede olma ve de Süperkent Mescidinde hemen hemen 5 vakit buluşmanın avantajıyla zaman zaman yapıyoruz. Öğlenin ardından, yine beş vakit burada buluşma şansımız olan İsmail TÜRKYILMAZ bacanak ta aramızda olmak üzere sitenin kamelyasında bir zaman oturduk. Bir zaman sonra baktık çay geliyor. Sitenin yöneticisi Hakkı Vayni Başkan muhabbeti, uzaktan görüp gönderdiği çayla ballandırdı. Allâh CC râzı olsun.

Neyse böyle detaya girersek çok uzayacak. Kısa geçelim. Biz hocamla oradan kalktık. İkindi için AC Mağden câmiini hedefledik.

O arada kütüphâneye uğrayıp gazetelere baktık.

Ezanla câmiye geçtik. Oradan sâhil boyu giderken Mostar köprüye varmadan sağda denize doğru bir park ihdas edilmiş. Çocuklar için oyun yerleri falan. Biraz da seyir terası gibi. İlk defa olmak üzere oraya geçtik. Bacanakla sitede çekindiğimiz 3'lü fotoğraftan sonra bu 2.si oldu. Oradan da çarşıya indik. İlk yolumuz üzerşndeki İlim-Yayma'ya uğrayıp orada pinpon ve langırt oynayan gençlere selâm verdik. Çıkınca mause için bilgisayarcıya uğradık. Oradan Ali Tayyibin çayını içtik. Ensar Kitap Kahvede de kahve ilram ettiler. Tevfik KARABULUT Ağabey'e uğradık. Akşam Yalı Câmideydik.

Dönüşte teleferiğin oraya yaklaştığımız sırada bir patlama oldu. Birbirine çok yakın seyreden 3 taksi birbirine bindirdi. İkisinde bayağı hasar oluştu. Hattâ birinin hava yastığı patladı. Öyle hız falan yoktu ama ambulans ta çağrıldı. Düpedüz yerde görünmez kaza. Olunca oluyor. Rabbimiz beterlerinden korusun.

ALTINYILDIZ mağazasının açılışına katılamamıştık. Geçerken işletmeci, talebemiz Murat YILMAZ Beyi de tebrik ettik.

Sabahı olduğu gibi yatsıyı da burda, Süperkent Mescidi'nde birlikte edâ ederek günü güzelliklerle tamamlamaya çalıştık. Rabbimiz iyiliklerden, güzelliklerden, sâlih ve de hakîkâtli dostlardan ayırmasın. Sahip olduklarının farkında ve de şükrünü edâya çalışanlardan eylesin.

Sevgili dostlar; bakıyorum da bayağı uğramalar yapmışız. 

En azından, verdiğimiz aldığımız bir sürü selâmların bir duâ keyfiyetiyle bugünün bereketi olarak büyük bir zenginlik olduğunu düşünüyor, Rabbimizin sizler bizler olmak üzere hepimize dünyâda da âhirette de selâmlar, selâmetler lûtfetmesi niyâzıyla Cümleye buradan sevgiler-saygılar sunuyor, hayırlı geceler, sevdiklerinizle berâber ebedî mutluluklar diliyoruz wes'selâm...