Neredeyse 40 yıldan beri tanırım, normal hayatında sakin bir adamdır İsmet.
Sinirlerini zıplatmışlar kardeşimin. Tutamamış kendisini, ağzına geleni söylemiş.
Yukarıdan aşağıya.
Anlayana.
***
Yıkılan 19 Eylül Stadyumunun alanı için planlanan Millet Bahçesi Projesinde, 417 olarak belirlenen araç oto parkı sayısına tepki göstermiş.
İsmet kardeşim, Ordu Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı ve Afiş Gazetesi imtiyaz sahibi.
Ordu’da her konuda fikir beyan eden kesime seslenmiş.
“Neden bakar kör oldunuz?”
“Bu otopark, Ordu’nun 40-50 yıllık otopark sorununu çözecek iken, hala neden 3 maymunu oyuyorsunuz?”
“Aşılması gereken bürokratik engel ise vali, milletvekilleri, belediye başkanları sizler ne iş yaparsınız?”
“Bunun şahsi ya da siyasi bir mesele olmadığını bile bile neden kılınızı kıpırdatmazsınız?”
***
“Bunun bir hata olduğunu çok geçmeden önümüzdeki daha ilk yıllarda anlayacaksınız. Ülke ekonomisine zarar verecek, külfet yaratacak, hesapsız inşaatlarla halkın yaşam konforunu kısıtlamış olacaksınız.”
“Neden sahaya inip gerçeği kendi gözünüzle görmüyor, kulağınızla işitmiyorsunuz? Bu bir hizmet değil tek kelime ile rezalettir.”
“Bu yara yıllar sonra kanayacak, şimdi tuz bastığınız için merhem olamayacaksınız.”
***
İsmet kardeşim, bizim gibi yıllardır bu şehirde yaşıyanlardan. Bu kentin sorunlarını bizzat yaşayanlardan biri o.
O da, her seçim üzeri temcit pilavı gibi önümüze gelen boş vaatleri dinlemekten bıkanlardan biri.
Trafik/park sorununu biz halledeceğiz dediniz/dediler. Ne yaptınız?
Bekliyoruz; Zeki Müren’de bizi görecek mi?
***
Bundan sonrasında ne olur bilmem.
Memleketin sorunlarına sırtınızı dönüp, kulağınızın üzerine yatabilirsiniz.
Lakin görünen köy kılavuz istemiyor.
Bu kentin en önemli sorunu trafik. Dolayısıyla park alanları.
Elimizde fırsat varken, imkânlar el veriyorken neden değerlendirmeyelim?