Yalaka bir meclis oluşturduk vesselam.  Bir merasim olur, sunucu ortaya çıkar, söze;

                Sayın Valim,

                Sayın Belediye Başkanım,

                Sayın  bilmem neyim.  diye başlar.

                Bırakın bu işleri ya..

                Tüm görevlilerin asli görevi halka hizmettir. Hani derler ya, Halka hizmet Hakka hizmettir.  Hizmeti halkın emrine suna biliyor musun işte o zaman adamsın. İşte o zaman varsın.

                Özellikle seçilmişlerde bir kibirlilik, bir umursamazlık var. O nu yaptık bunu yaptık, döndük baktık ortada yapılan hiç bir şey yok. Şehirlerin girişlerinde kocaman kocaman resimler, Bayram kutlamalar,  sanki vatandaş seçilmişin resmine hasretmiş gibi. Reklam harcamaları milyonlarca lira, bu para kime nasıl gidiyor onu da bilen yok.

                 Tasarruf öğütlerler, israf etmenin danış kasını yaparlar.  Devletin parasını, kıçında kılı bitmeyen yetimin hakkını babalarının parası gibi harcarlar.  Devletin yapması gereken hizmeti sahiplenip kendileri yapmış gibi sunmaları yok mu, hasta ederler adamı.  Bu da yetmez, köprülerde asılı resimleri, boş duvarları süsleyen pankartları, bu millet enayi ya, onlarda yiyor sanki.

                Valilikle bu konuda, daha mutaassıp. Onlar reklamlardan daha çok icraat peşindeler.  Zaman zaman kumpaslarda  gelmiyorlar değil ama bu tür harcamaları   belediyelerin yanında devede kulak kalıyorlar.

Aslında bu tür davranışlar edebi olmamakla birlikte, az gelişmiş yada gelişmekte olan ülkelerde görülen bir durumdur.

                Ben merkezcilik işin öğesini oluşturmaktadır.

Bennnn  veonlarrrr, bütün mesele o.

Faşizanca yazılmış bir meseledir. resimlerin asılması, ön plana çıkma isteği, tek adamlık yönetme arzusu.

Has bel kader seçilirler,  Ama seçildikten sonra ben neymişim abi, rolünü güzel oynarlar.  Hırçındırlar, muhalefet edenlere göz açtıramadıkları gibi tehdit ve şantaj ile değersizleştirmeyi iyi becerirler.

                 Etrafları kalabalıktır, yalama ve taklacıları başrol oynarlar. Güzel biat ederler. Siyasi düşünceleri ne olursa olsun. menfaatleri ve çıkarları güzel olsun. Her gelen şehrin planını gözden geçirir, İşleri kendi yandaşlarına peş keş çekerler. Arsaları güzel kapatırlar.

Vatandaşlar ninni sesleri ile uyurken, Devletin parası ile dünyayı gezerler.

                Ha bu arada atanmış her kuruma da söz geçirmek isterler,  kurumun en yetkilisi dişli çıkarsa, anında gönderirler.  O nedenle  Memur alımları, kart vizite bakar. Sınavsız personeller alıp bir yıl sonra kadroya geçirirler. Liyakat dan ziyade seçimlerde nasıl çalıştıkları ön plana çıkar.

Güzel insan, güzel toplum, güzel vali, güzel seçilmişler dileğiyle.