Başlık şöyle de olabilirdi;

*ESKİ ERDOĞANLAR, YENİ ERBAKANLAR!...*

Zîrâ bugün, Tayyip Erdoğan'ın gençliğindeki yıllardaki gibi gençliğe ve Erbakan Hoca gibi zihnî ve de bedenî dinçliğe ihtiyâç var. Çünkü TÜRKİYE YÜZYILI diye çıktığımız yolun çok önemli bir dönemecindeyiz. İşte tam da bu bağlamda güzel bir paylaşım üzerinden duygu ve düşüncelerimizi paylaşacağız sizlerle.

*FERYÂÂÂT, FERYÂT ŞARKISI GİBİ!*

İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nden devre arkadaşımız Trabzon'lu Sâlih YAZICI Bey Hoca Arkadaşımızın paylaşımının hepimizin feryâdını ifâde ve milyonlarca âmîni hak eden finali böyle. Ve de hepsi şöyle; buyurun:

*40 SENE ÖNCEKİ BİZLER NEREDE?*

"40 sene öncesiyle kıyasladığımızda inanın bir çok değerimizi ya tamamen yada kısmen kayıp etmiş durumdayız. Adalet ve hak anlayışımız nerede. Aile ve akraba ilişkilerimiz nerede. Misafirperverliğimiz nerede. Büyüklere saygı ve küçüklere sevgi nerede.  Komşuluk ilişkileri nerede."

*NEZÂKET, MÜSÂMAHA, TEVÂZÛ?*

"Nezaket kuralları nerede. Merhamet, hoşgörü, alçakgönüllülük nerede. Yardım severlik büyük oranda devam ediyor elhamdülillah."  

*HİÇ DE İYİ HÂLDE DEĞİLİZ!*

"Evet dostlar kendimizi gerek fert olarak, gerek aile ve toplum olarak çek edersek durumun hiç de iç  açıcı olmadığını görürüz. Yanılıyor olmayı isterim."

*BATI DİYE DİYE BATTIK!*

"Bütün bunlar, giderek batıya benzediğimizi ve yüce dinimizden uzaklaşarak kalite kayıp ettiğimizi bariz bir şekilde göstermektedir. İşte; batı batı diye diye toplumumuzu batma ve ahlaken çökme noktasına getirenlerin marifetleridir bu durumumuz.

*YENİDEN BAŞKALDIRI, YENİDEN ERBAKAN!*

Rahmetli Erbakan gibi yeniden batıya ve vahşi kapitalist faiz sistemine baş kaldıracak; bu uğurda mücadele edecek yiğit manevi seslere şiddetle ihtiyacımız var diye düşünüyorum. Ya Rabbi sahipsiz bırakma bizi..."

(Sâlih YAZICI)

Yine devre arkadaşımız, Ordu ve Samsun İl müftülükleri de yapmış emekli hocamızın ıkul arkadaşı olduğu gibi aynı zamanda hemşehrisi Sâlih hocamızın paylaşımına yorumu:

*KATILMAMAK MÜMKÜN DEĞİL*

"Salih hocam. Size katılmamak mümkün değil. Özellikle meslektaşlarımızın bazılarının çocuklarının yaşadıkları hayat tarzı bizi çok üzüyor. Selam ve dua ile kalın..."

(Veysel ÇAKI)

Diğer kimi yorumlar da şöyle:

*İbrâhim YILDIZ: EVVET TEŞHİS TAM VE DOĞRU ALLAH RAZI OLSUN...*

*MAHALLE ve KİTAPLAR NERDE?*

Hasan ASLAN: "Bundan 40 sene önce çocuklarımız ve biz mahalle halkıyla beraber yaşıyorduk. İhtiyacımız olan bilgiyi aileden, okuldan ve okuduğumuz kitaplardan alıyorduk. Üzerimizde biraz TV ve dizilerin biraz etkisi vardı. Şimdi ise dünya ile entegre olduk maalesef."

*ERBAKAN'I BİLEMEDİK!*

"Erbakan hocaya gelince, onu Allah bize lütfetti ama bizler kıymetini bilemedik. Şimdi bir daha öyle birisini lütfeder mi onu bilemiyorum. Ederse de bizler göremeyiz."

*TESPİTLER ÇOK DOĞRU*

Süleyman ÜÇÜNCÜ: "Âmîn, tespitler çok doğru aynen öyle üstadım. Rabb'im asıl benliğimize döndürsün bizi"

*AŞIRI GİDİYORUZ!*

Nuriye AKDOĞDU: Amiin

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem in sünneti olan "ORTA" yolu bulmakta çok zorlanıyoruz öyle deyilmi? Nereye ise aşırı gidiyoruz... İstedikçe istiyor ÌRADE mizi tam anlamîyla ya "Fazla" hoşgörüyle tüketiyoruz... Yada Fazla sıkılıkla...  Net deyiliz; düşmanlara karşı, yanlış Sevdalara karşı...yanlış görüşlere... Akraba ilişkilerine... Yanlış arkadaşlara karşı maalesef...

*ÇOCUK EĞİTİMİNİ BİLMİYORUZ*

..  hele eğitimde çocuklarımıza karşı çok cahiliz "Ama" ları ve çifte standartları yerleştirdikçe işin içinden çıkamıyoruz.. Bir bakmışınki ektiğimizi biçer haldeyiz... Ama iyi ama kötü... İnşallah aşırıĺık ta sadece iyilikte yarışalım vesselam"

*OSMANLI'DAN LAİK DÜZENE*

Sâlim SALTOĞLU: Hocam çok güzel konuya değindin 40 sene önceki büyüklerimiz terbiyeyi osmanlı zihniyetinden almıştı. Ya şimdiki biz büyükler terbiyeyi bu laık düzenden aldık. burda kurtuluş savaşı sonrası yerleştirilen sistem ancak meyvelerini vermeye başladı. Doğrudur her gecen gün orf adetlerimizi ahlakı duygularımızı kaybediyoruz."

*DİYÂNET'TEN BAKARSAK*

"diyaneti göz önüne alalım eski din görevlileri görev yaptıkları yerlerde nesillerle iletişim halindeydi sık sık gençlerle sohbet eder islam ahlakını onlara aşılardı. Ya şimdiki din görevlilerimiz ne yapıyor. Ezan merkezi sistem cemaatle namaz köylerde yok denilecek kadar az."

*ELİMİZDEN DÜŞMEYEN TELEFONLAR*

"imamların elinden bizim elimizden düşmeyen telefonlar. Bugünkü nesli telefonlarla kontrol ediyorlar. Yapılacak iş nesilleri telefonlardan ya kurtarmak. Yada ülke olarak yeni yazılımlı kontörlü bir internet çıkarmak.

*KURTARIRIM DİYENLER!?*

başka türlü bu nesli kurtarırım diyenler artık mideden atıyorlar bu imkansiz. Okullarda dini eğitim mevcut.

*ŞU NET: DÜŞMAN İNTERNET!*

Telefonlarda düşman mevcut. tek çare Amerika kontrolündeki interneti sonlandırıp ülkemiz adına yeni internet yazılımıdır.

*BİZİ, BİZİMLE YOK EDİYORLAR!?*

Yazar Önder GÜZELARSLAN:

Bu ülke insanı seküler olsun. Batı dan daha beter Batılı olsun diye bir düşünce vardı. Onu başardık. Bizi her daim bizimle yok ediyorlar."

*40 YIL ÖNCE, 100 YIL SONRA!*

 "Artık 40 yıl öncesine dönebilmemiz için bile en az 100 yıla ihtiyacımız var..."

*DEMEK HER ŞEY SAHTEYMİŞ!*

Yusuf GÜLDAL: Salih hoca o zamanlar çoğumuz bir birine muhtaçtık. .. Şimdi herkesin karni tok. demekki biz birbirimizi madden severdik manen değil vesselâm..."

*GÜNCELLEYİNCE ÖZDEN KOPTUK!*

Ahmet YAZICI: "Din güncellenince olacağı bu dayıcığım..."

*BİLMEYİZ SİZLER NE DERSİNİZ?!*

Evet; işte Sâlih Hoca, işte yorumlar.

İşte budur memlekette durumlar!

Cümle katılımcılara teşekkürlerle berâber gereği için tüm okuyucularımızın takdirlerine sevgiyle-saygıyla arz olunur efendim wes'selâm...