Hz. Adem’in yeryüzüne düştükten sonra tattığı ilk şeydir Zeytin... Dalları Barışın Simgesi.. Tevrat’ta Nuh Tufanın bitip bitmediğini anlamak için karaya gemiden bir Güvercin uçurur, Kuş ağzında Zeytin Dalıyla geri döner. Sonra peygamber kıyıya çıkıp Zeytin Ağacı diker. Denir ki, Zeytin var edilmiş ağaçların ilkidir…
Osmanlıcaya bakarsanız ‘Zey’ meydana çıkma, ‘Tin’ ise Ruh demek... Felsefede Tin daha derin, her şeyin özünde bulunan, hayatın yaratıcı, itici gücü ve gizli varlık. Tin diye Sure var. Zaten Hakk’ın kitabı Kuran’da ve İlk Ayeti şu : ‘Ant olsun İncire ve Zeytine..’ Zeytin için yemin veriyor Hakk, bak bunu iyi düşün…
Zeytin boş değil. Homeros çok söyler,
bunun yağıyla yıkanırmış Yunanlılar, Günün birinde onun Kutsal Yağını keşfedince ateş yakıp aydınlanmış insan. Sokağa, ardından uzun yollarda aydınlatıcı olmuş ve elbette ki araba yok, yayan... Ünlü Sezar döneminde basılan sikkelerde bile Zeytinin dalı var, bize tarihten hatıra kalan…
Aslında,
Tarih boyunca ne denli çok önem verilmiş Zeytine belli.. Ve işte bugün bunların hepsi bir yana, bir yönetmelikle 1939'dan bu yana yasak olan Zeytinliklerin maden projelerine açılması yeniden mümkün hale geldi.. Ne yazıktır ki, memlekette kurulu her ne varsa adeta yıkmanın, ya da satmanın bir türlü sonu gelmedi..
Elbette ki, ‘Allah herkese akıl fikir versin’ demesine demeli ama, kimse kusura bakmasın da, memleketin İşe, Aşa Ekmeğe ihtiyacı varken toplumun bugün
getirildiği acı durum karşısında birilerinin hâlâ kömür çıkarılacak konut yapılacak turistik tesisler olacak diyerek zeytinlik alanlarının kesilmesi imara açılmasına izin vermesi ülkenin geleceği ve dünyanın en büyük sorunu olan iklim sorununu görmezlikten gelmek ülkem adına çok ama çok acı verici umarız ki sorumlu herkes aklını başına alır ve ülkenin geleceğini değiştirmek adına adım atar da bu doğa katliamlarına bir son verilir...!