Millet olarak çok iyi anladığımız konular malum.
Spor, sanat, kültür, edebiyat ve özellikle siyaset.
Çok anladığımız için ne haldeyiz anlatmak için zaman yetmez.
Çıkın memleketin en ücra köşesine, girin bir kahveye, açın bu konuları bakın nasıl bülbül gibi şakıyor ahali.
Zannedersin konunun uzmanı.
Hayatında yaralı parmağa işememiş adam, konuşurda konuşur.
***
Malum olduğu üzere memleketimizde bir dizi başladı.
“VERMEM SENİ ELLERE.”
Dizi Ordu’da çekiliyor.
İlk bölümü izledik.
Sosyal medyadan diziyle ilgili düşüncelere bakınca şaşırmamak elde değil.
Acımasızca eleştiriyoruz, yerden yere vuruyoruz. Aklımıza geleni yazıyoruz.
Neden; çünkü eleştirmek en kolayıdır.
***
Memleketimizde çekilen bir dizinin ilk bölümüne bakıp, tamamı için yorum yapılmaz.
İyi olabilir,
Kötü olabilir,
Lakin akıllı olmak gerek.
Ulusal bir kanalda, Ordu’nun tanıtımının da yapıldığı bir dizi filmin bize getirisini düşünmek gerek.
Kamyon dolusu para döksen bu kadar reklam yapman mümkün değil.
Oysa dizi başladığında, yerli, yabancı ilgili ilgisiz binlercesi ekranlarda Ordu’yu görüp seyrediyor.
***
Sanayi memleketi değiliz.
Elde avuçta varsa lokomotif ürünümüz fındık var. Onun da her sene hikâyesi belli. Her sene aynı tiyatroyu seyrediyoruz.
Elimizde üç beş ürün sayabiliriz.
Turizm kenti olmaya çalışıyoruz.
Tanıtım şart. Ulusal, uluslar arası.
Alın size bir fırsat. Dizi iyi kötü memleketi tanıtıyor.
***
Böyle fırsatlar her zaman gelmez adamın ayağına.
Sevmediysen, ilgini çekmediyse kumanda elinde kardeşim.
Bas tuşlara, başka kanala geç.
Altın yumurtlayan tavukları kesmeyin artık.