Dünkü yazımızda, "kaldığımız yerden" sözü vererek köşeyi noktalamıştık. Şimdi, mevzûbahis ettiğimiz dün gelen 3 dergiden ilk gelen Aylık BARAN'ın ön kapağını dışı ve içiyle vermiştik.

İlk sayfada editörün önsöz'ü ve derginin logosu, künye bilgileri var. YIL 2, Sayı 16, Hazîran 2023 sayısı. Sâhibi: Mahmut Bilal İNCİ, İdâre yeri; VÂLİDE-İ CEDİD CÂMİİ YANI/ÜSKÜDAR. İrtibat: [email protected]

*** YAZILARA GELİNCE ***

Sâdece, köşenin izin verdiğince güncel ekseninde seçimler yaparak kimilerini, o da kısaca olmak üzere vermeye çalışacağız:

Derginin İlk yazısinda İbrâhim TATLI "Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir!" başlığı altında, "Türkiye, târihî misyonunu üstlenme yoluna girmiştir" diyor.

"Mesele şu: Tayyip Erdoğan’da gördükleri yeşil rengi sevmiyorlar. Hadise bu kadar basit ve nettir. İslâm'a düşmanız diyemedikleri için kıvranıyorlar!"

Ömer Emre AKCEBE de ASRIN SEÇİMİ'ni konu aldığı yazının adını şöyle koymuş:

*** MİLLET; "DEVLET-İ EBED MÜDDET" DEDİ ***

Kendisiyle röportaj yapılan Ak Parti Milletvekili, daha önce TSE ve SMIIC başkanlıkları da yapan beynelmilel değerimiz Hulûsî ŞENTÜRK, başlık olarak ta yansıdığı gibi; "Kültür politikaları alanında çok ciddî adımlar atılacak" diyor.

TÂRİHTE HAZÎRAN sayfasını geçiyoruz. Üsküp doğumlu, Kalkandere Devlet Üniversitesi Şarkiyat Bölümünden MEHMED ÂRİF; kendisiyle yapılan röportajda meselenin adını şöyle koyuyor:

"TÜRKİYE ÜMMET-İ MUHAMMED'İN KALESİDİR!"

Carlos (S. MUHAMMED) in yazısının ise özeti başlık olmuş:

"TÜRK HALKI KENDİLERİNİ CIA AJANLARININ YÖNETMESİNİ İSTEMİYOR"

Yavuz BEYOĞLU ise empati de diyebileceğimiz bir yaklaşımla ve çok haklı olarak -ki bizim de bu konuya bu açıdan da bakarak eğilmemiz lâzım geldiği şekliyle- konusunu şu soruyla adlandırarak işlemiş:

"TOPLUMUN MUHÂLİF KESİMİNİN BOZULAN RÛHİYÂTININ HESÂBI SORULMAYACAK MI?"

Aynen böyle. Bunlar da bizim insanımız. Hepsi de bir meçhûlün peşinde. Bizim aramızdalar ama ne kâl ne de hâlimizle onlara mâlumu îlâm edememişiz. Ama bizim suçumuz, ama onların ayartması ama neticede bu konuya kafa yorulmalı. Bir sosyoloji ve psikoloji çalışması yapılmalı.

*** NECİP FÂZIL RAHMET VE MİNNETLE YÂD EDİLDİ ***

İbrâhim ULUEREN: "ÜSTÂD'IN HEDEFİ İSLÂM NİZÂMIYDI"

Emrah DOĞAN: "FİKİRLERİNİ SANATA SARARAK SUNAN ADAM"

***** AKSİYONER MÜTEFEKKİR! *****

TYB Istanbul Şûbesi'nin tertip ettiği mezarı başında yâd programında konuşan dergi yayın kurulu üyesi Kâzım ALBAY:

"Necip Fâzıl, çağımızda Müslümanların ızdırabını derinden duymuş ve onlara kurtuluş reçetesini sunmuş aksiyoner bir mütefekkirdir!"

*** Gürbüz AZAK:

NECİP FÂZIL ŞAHSIYLA, DÜŞÜNCESİYLE, EYLEMLERİYLE ÖĞRENİLMELİ... ***

*** SORMAK MAKÂMINDAYIM... ***

Necip FÂZIL Üstâdın en yakın ve has tâkipçisi Salih MİRZABEYOĞLU merhum ise, dergide yer alan GENÇLİĞE HİTABEDİYORUM başlıklı hitâbesinin son paragrafında şöyle diyor:

"Sormak makâmındayım ki, aynada çehresini seyreden ve zamanda gâyesini işleyen BÜYÜK DOĞU, aslın gölgeye kendisinden daha yakın olması hikmetiyle her sahada muhatabından neyi ister? Büyük Doğu'nun murâdı ve İslâmcı mücâdelenin hayâtî suâli budur... Her sahada bunun cevâbını ver!"

*** SOSYÂL DRAM, İCTİMÂÎ KARGAŞA ***

Fâtih HAZNEDAR, bir maç vesîlesiyle gittiği hali sahada 10-12 kişinin oynayabileceği sahada 30'a yakın kişinin ve 3 topla oynadıkları üzerinden geçmişten örneklerle bir sosyolojik tahlil yaparak günümüz gençlik ve toplumunun bir dramına BİR DEHŞET MANZARASI başlığı altında yorum getirmeye, dikkât çekmeye çalışıyor.

*** KENDİNE YABANCI, TOPLUMA YALANCI! ***

Onur YENİDÜNYA yazısında: "KENDİ KÜLTÜRÜNE YABANCI SANATÇILARDAN KALİTELİ ESER ÇIKMIYOR..." diyor.

*** KANAYAN YARA, VERMİYOR ARA! ***

Emrecan ÇETİN, ümmetin kanayan yarası ve nihâî dâvâlarından biri olan KUDÜS meselesini son olaylar çerçevesinde yorumlarken meselenin adını fotoğraf diliyle; MEŞRÛİYETSİZLİĞİN HIRÇIN YÜZÜ olarak koymuş.

*** YAPAY ZEKÂ, SANAL TOPLUM... ***

Yuval Noah HARARİ:

YAPAY ZEKÂ İNSANIN İŞLETİM SİSTEMİNİ HACKLEDİ!

*** SAVULUN, "AKINCI"LAR GELİYOR! ***

Yaklaşık 18 aylık çalışmanın ürünü Türkiye'nin ilk çizgi dizi animasyon süper kahramanının hikâyesini anlatan yazının başlığı:

"YENİ ÇAĞIN KAHRAMANI: AKINCI"

M. Tâhâ İNCİ'nin yazısı: TURGUT CANSEVER IŞIĞINDA İSLÂM MÎMÂRÎSİNİ OKUMAK

***

Hasan Hüseyin AKDAĞ:

ŞEHİRCİLİK, MODERN MÎMÂRÎ, BATILILAŞMA VE DOSTOYEVSKİ

*** ŞEHİR MÂMUR OLMADAN, TOPLUM TÂMİR OLMAZ! ***

Bu son iki yazı büyük boy dergide tam 9 sayfa yer tutmuş. ASRIN SEÇİMİ,  ve NECİP FÂZIL' dan sonra 3. dosya olarak yer bulmuş olan bu konu, her anlamda yükselmek dürtüsünün şehirlerimizi ucûbeye ya da, söz konusu ettiğimiz halı sahadaki curcuna çarpıklığına döndüren bu savrulmanın bir an önce önüne geçilmesi konusunda bir uyarı niteliğinde olmakla elzemliği açık bir konumda.

"BÂD-I SABÂ SELÂM SÖYLE O YÂRE!..."

Son yazı, arka kapağın iç yüzünde ve Oğuz Can ŞAHİN'e âit:

ARETHA FRANKLİN: ÖZGÜRLÜK İÇİN ŞARKINI SÖYLE!

"Aretha FRANKLİN, sivil haklar hareketine olan desteğini müziğiyle birleştirerek insanları harekete katılmaya teşvik etti."

*** ARKA KAPAK, ÖN SÖZLER... ***

Derginin arka yüzünde de Komutan MİRZABEYOĞLU imzasıyla yer alan beyit niteliğinde bir reîsî cümle yer alıyor:

İNKILÂBA DAYANMIŞ SAATLER DÖNE DÖNE

BÜYÜK DOĞU BAYRAĞI İBDA İLE EN ÖNE...

***   ***   ***

Evet sevgili okurlar; 3 dergi dedik, ancak birini, -onu da özetin özetiyle sunmaya çalışmamıza rağmen- verebildik.

EY SETTÂRUL'UYÛB OLAN RABBİMİZ!...

Onları da inşâllâh bidahaki sefere diyerek sözü bağlıyor; bunca emekler verip kimi ter, kimi gözyaşı, kimi de göz nûru dökerek ortaya getirilen her türlü çabaların, kusurları varsa Rabbimiz tarafından SETTÂR ismiyle örtülerek dünyâda da âhirette de karşılığını fazlasıyla görmelerini lûtfetmesi niyâzıyla yalvarıyor,

ÖZLENEN GÜNLER, BEKLENEN DÜĞÜNLER...

özlenen günlere ülkemizi ve coğrafyamızı bir an önce kavuşturması ve bizlere de bunları görmeyi nasip etmesi dileğiyle cümleye sevgiler-saygılar, sevdikleriyle berâber sonsuz mutluluklar wes'selâm...