Türkiye tarihi seçimini nihayete erdirdi. 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerde Türk halkı milletvekillerine vekaletini teslim etti. Zira Cumhurbaşkanlığı seçimini de 2. Tura bırakan Türk halkı, 28 Mayıs’ta da Cumhur İttifakının adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yana kullandı.
Bu son seçimden çıkarılması gereken onlarca ders var. Özellikle muhalefet kanadında başta Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olmak üzere süratle değişime gidilmesi şartı elzem olmuştur. CHP’de zaten İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’da daha seçimin şoku geçmeden bu değişimin sinyalini vermeye başladı.
Muhalefetin artık şöyle kazandılar, böyle kazandılar demesi yerine neden kaybettik, nasıl kaybettik, niçin kaybettik, nerede hata yaptık, bundan sonra ne yapmamız lazım demesi gerekmektedir.
14 yıldır üst üste 12 seçim kaybeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önümüzde ki süreçte istifa eder mi? Etmez mi? Birlite göreceğiz. CHP’nin PM, MYK’sı nasıl bir karar alacak o da şimdilik bir muamma olarak duruyor önümüzde.
Benzer durum İYİ Partide de gözüküyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener bırakmaz ama görünen o ki, Akşener, parti içinde köklü bir değişikliğe gidecek. Bana göre gitmelidir de. Aksi takdirde İYİ Partinin ana muhalefet rüyası da hayal olur diye düşünüyorum.
Bu işten en karlı çıkan Saadet Partisi (SP)’nin tabanında da parti kurmayları arasında bir değişime gerek olduğu kanaati ağır basıyor. SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu şimdilik aldığı 10 milletvekilinin tadını çıkarsa da partisinin tabanına kulak vermez ise onun içinde sonuç pek hayra alamet olmaz.
Bir ve birin altında kalan siyasi partiler için bir şey demek istemiyorum.
Sözün özü şudur ki, artık muhalefette “NEŞTER” şart olmuştur…