Dün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramının 104. Yıl dönümünü büyük bir coşku ve heyecan ile kutladık. Vatandaşlar bir yandan bayram heyecanını yaşarken bir yandan da 2. Tura kalan 28 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kulaktan kulağa konuşmaya da devam ediyorlar.

Kulak misafiri olduğum önemli konu var idi ki, bunu da sizinle paylaşmadan geçemedim.

Vatandaş yanındakine, “İyi de kardeş, bay kemal, mecliste HDP’lilerle ne konuştuğunu, neyin pazarlığını yaptığını, ne sözler verdiğini hala çıkıp kamuoyu ile paylaşmadı. HDP dediğimiz parti PKK’nın siyasi şubesi değil mi? Dünde çıkmış diyor ki, ben teröristlerle masaya oturmadım. Yani yine HDP’ye terörist yaftasını yakıştırmıyor. Biz bu vatan hainleriyle kol kola girenlere nasıl oy vereceğiz? Senin aklın kesiyor mu?”

Adamın arkadaşının verdiği cevap ise; “Ah bunlara oy veren masum vatandaşlar bu dediğini bir anlasa bir anlasa bak Millet İttifakı diye bir şey kalır mı? Bak o zaman CHP diye bir şey kalır mı? Burada hepimize görev düşüyor kardeş.

Hepimiz anlamayan herkese, bu şerri, üzerimize ekilmek istenen nifakı, nasıl bölmek, nasıl parçalamak için kurdukları bütün tuzakları anlatmamız lazım. Bu aklı başında olan her Türk vatandaşının görevidir.”

Biraz da şehir merkezinde bazı noktalara gittim. Bazı ziyaretlerde bulundum.

İnanın seçime son bir hafta kala vatandaşın gündeminde sadece ve sadece ülke bekasının önemi var.

Aç, susuz kalır vermem diyenden tutun, yavan ekmek, soğan ekmek yerim vermem diyenden çıkın.

Yorumsuz olarak takdirlerinize bırakıyorum…