Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, dün Hatay’da canlı telefon görüşmesi ile katıldığı bir televizyona aynen şunları söyledi; “Burada hala “Sala”lar okunuyor. Niye okunuyor anlamış değilim. Buraya hala İmam yolluyorlar. Niye imam yolluyorlar bunu da anlamış değilim” dedi.
Yorum yapmayacağım. Takdir sizlerin.
Altılı masa başta olmak üzere bütün muhalefet partileri seçim ertelensin mi? Ertelenmesin mi? Sorusunun veya beklentisinin peşine düştü. Asrın felaketini, yaraları sarıp, sarmalama telaşını bir anda unutuveren muhalefetin yeniden iştahı kabarıverdi.
Hani bizde meşhur bir söz vardır ya; “Koyun can derdinde, kasap et derdinde” seçim bir ay önce yapılsa ne olur, iki ay sonra yapılsa ne olur? Siz aynı tas aynı hamam olduğunuz müddetçe seçim mi kazanırsınız, sanıyorsunuz?
Dün depremin 11. Günüydü. Muhalefete yakın yandaş bir kanal, afet bölgesinden bir kadına mikrofon uzattı. Kadın aldı mikrofonu aynen şu lafları söyledi; “11 gündür perişanız, ne gelen var ne de giden. Kendi imkanlarımızla ayakta durmaya çalışıyoruz” gibi gibi bir çok mağduriyet sıraladı. Kadın konuşurken tam da o esnada Kızılay Genel Başkanı beraberinde ki heyetle oraya varıverdi.
Muhabir, kadına “Bak Kızılay Genel Başkanı geldi” deyince kadının tepkisi gecikmedi ve şunları söyledi; “11 gündür ilk gelen adam bu oldu. Şu ana kadarda bundan başka gelen olmadı.”
Buna da yorum yapmayacağım. 11 gündür kadının yaşadığı bölgeye demek ki, bir Allah’ın kulu gitmemiş. O televizyonun ısmarlama yaptığı alenen belli olan haberler bugünlerde gırla gidiyor.
Ya şu sosyal medya şarlatanlarına ne demeli. Evinizde, iş yerinizde, çarşıda pazarda, Cumhur İttifakına, Millet İttifakına diğer muhalefet partilerine kendinizce çakmakla size acaba madalya takan birileri mi var?
Neyin peşindeler? Vallahi bende bilmiyorum. Bilene de aşk olsun…