Gün geçmiyor ki, yaşamadığımız felaket kalmıyor. Madeninden tutun yangınından çıkın, selinden suyundan tutun heyelanından çıkın, sağlığından tutun depreminden çıkın. Ekonomik krizlerden tutun depreminden çıkın. 

Kısacası gün geçmiyor ki çekmediğimiz çile, yaşamadığımız felaket kalmıyor.

Felaketin adı ve türü ne olursa olsun, millet olarak acılarımızı sarmak, acılarımızı birlikte paylaşmak zorunda değil miyiz? 

Ben sana gelmezsem, sen bana gelmezsen, acı nasıl paylaşılır ki? Nasıl hafifletilir ki? 

Ama…

Biz, asil ve yüce Türk Milletiyiz. Kapımıza gelen, kapımızı çalan düşmanımız dahi olsa önüne bir bardak çay koyup uğurlayan bir kültürden geliyoruz. Hal böyle iken, kapınızı çalarak gelenleri sırf kimlik ve ünvanları yüzünden dışlayıp, o acılı günde bile siyaset üstü bir dezerfasyonla, neye geldin? Niye geldin? Haydi güle güle diyerek burada ne işiniz var deyip geleneklerimize ve töremize yapılan bir aykırılık, bir saygısızlığa meydan vermek ne kadar yakışır?

Kendisine yakıştıran yakıştırıyor da özellikle kameralar ve objektifler karşısında gerek görsel basında gerek yazılı ve sosyal medya basınının önünde bu tür görüntüleri şova dönüştürenleri gören yetkili ve ilgililerin neden bu provokatörlerin kulaklarını çekmediklerini de anlayamıyorum bir türlü. 

Üstelik bunu bir marifetmiş gibi servis yapan yandaş medyayı da şiddetle kınıyorum.

Günlerdir yazıp, çizip, söylüyoruz. Acımızın ve felaketimizin siyaseti olmaz. Felaket bölgesine tabi ki, Başkan Erdoğan’da gelecek, Bahçeli’de gelecek, Kılıçdaroğlu ve Akşener’de gelecek. Gelmeleri hem asli hem de vicdani görevleridir.

Ama…

Gelen her kim olursa olsun! Neye geldin? Niye geldin? Burada ne işiniz var? Haydi güle güle demekte, şuna da ihtimal vermek istemiyorum. Dedirtmekte neyin nesi oluyor acaba…

Millet tek yürek olmuşken, bu tür insanlarla acı nasıl paylaşılır ki? 

Ama biz üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Bütün provokatörlere rağmen, acımız ortak, acımız bir, sen ben yok, biz diyerek, Türk Milleti olarak bu yarayı da en kısa zamanda sarmaya devam edeceğiz. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın.