Bir topluma hizmet etmenin en etkili aracı siyasettir. Ancak hangi siyaset?
İyi bir siyasetçi asla kendi kişisel çıkarı ya da kendi çıkar gruplarına değil, Toplumun, halkın Kazanımlarını ön plana çıkarmalı halkın çıkarlarını savunmalıdır. O Çok sevilen koltuk sadece bir araçtır ve o koltuk üzerinde oturan insana bir değer katmaz. Aksine üzerine oturanın kişiliğiyle koltuk değer kazanır. Koltuk yetenekli ve değerli bir insanı vezir de eder yeteneksiz ve iş bilmeyen insanı da rezil de eder.
İlkeli bir siyasetçi kendisine, partisine en ağır hakaretleri etmiş olanları yanına bile yaklastirmaz . Koltuk ve kişisel ikbal için daldan dala konmaz. Dün kötü Dediğine bugün iyi Demez. Özü sözü doğru olmalı bir olmalı verdiği sözlerinin aldığı kararlarının arkasında durmalıdır. Toplumun tümünü kucaklar iyiden güzelden doğrudan hak hukuk ve adaletten yana söz ve davranışlarıyla halka karşı örnek bir davranış sergiler.
Ne yazık ki bunun yanında siyaseti cahil kişileri aldatarak sömürme Aracı olarak gören koltuk uğruna herkesi ve her şeyi göz ardı edebilen ve ilkesiz olup verdiği sözleri tutmayan aldığı Kararların arkasında durmayan Dün kara Dediğine bugün Ak diye söyleyen siyasetin gölgesinde ticaret ile ilişkisi olan anlayış da mutlaka vardır.
Ancak halk aklını çalıştırmalı neden, niçin, nasıl sorularını sormalı, sorgulamalı. Duygularını okşayan ve kutsal değerlerini istismar ederek Kendisini aldatan ilkesiz siyasilerin tuzağına düşmemeli oyunlarına gelmemelidir. İyi doğru ve güzel den yana iradesini koymalıdır. Yani yanlışlarının eleştirilmesine Topluma tepeden bakmayan yandaşa cikar sağlamayan, çalmayan, çırpmayan rasyonel, demokratik ve halkçı bir SİYASET, şu güzelim memleketin bugün buna inanın ki çok ama çok ihtiyacı vardır...