Son günlerde fındık polemiği aldı başını gidiyor. Fındık hasat sezonu geldiği günlerde fiyatlarla ilgili yapılmayan kavgaların bugünlerde yapılıyor olması oldukça şaşkınlık verici.
Üreticinin elinde fındığın kalmadığı bugünlerde yapılan fındık fiyatının tartışılıyor olması üreticilerimiz tarafından manidar bulundu. Dar gelirli üreticinin elinde fındık kalmamışken, Ordu genelinde yüz kişinin elinde bulunan fındığın bugünlerde kamuoyunda tartışılır hale gelmesi üzerine ise, üreticiler tarafından karşılık buldu.
Dün yaptığım bazı gözlemlerde üreticiler; “Bu kavga biz üreticiler için değil. Elinde fındık bulunduran yüz kişi için mücadele verilmesi, sahipsizliğimizin, yalnızlığımızın en önemli göstergesidir. Bugüne kadar fındığı tartışmayan, sahip çıkmayanlar bugünlerde fındığın düşürülmesinde birbirlerini suçlamaları abesle iştigaldir.
Hani her şey üretici içindi. Oysa bu kavgayı üretenlerin üretici adına tırnaklarını dahi oynatmadıklarını çok iyi biliyoruz. Fındık bizim alın terimiz. Ekmeğimiz, geçim kaynağımız. Her kim ki alın terimize göz dikiyorsa, yukarı da Allah var, bizde onları Allah’a havale ediyoruz” diyerek tepkilerini dile getirdiler.
Şimdi soruyorum? Üreticilerimizin de dediği gibi, hani her şey üretici içindi? Daha düne kadar fındığını satmak zorunda kalan borçlu üreticiler için sesini çıkarmayanlar, bugünlerde ne oldu da bu telaş ve kaygının peşine düştünüz.
Bakın alın terinin sahipleri hak, hukuk diyor. Cenab-ı Allah’ta karşıma kul hakkıyla gelmeyin diyor. Hadi kuldan korkmuyorsunuz. Allah’tan da mı korkmuyorsunuz? Birde çıkıp üreticinin yüzüne baka baka her şey sizin için diyorsunuz.
Gidin işinize…