Bir kadın sanatçının konser vermesi, 2 sivil toplum örgütünün ortak talebi ile konserin düzenleneceği ilin valisi ve konseri tertip eden Belediye Başkanlığı tarafından iptal edilmiş. İptal edilmesini talep eden sivil toplum örgütlerinin ortak gerekçesi ise şöyle:
“Halkın inanç ve gelenekleriyle uyuşmayan konserler düzenlenmesi” ve “Ahlaksızlığı özendiren şarkıcıların konser vermesi ve kendi halkları nezdinde sanatçı olarak kabul edilmemesi”
İyi mi?
Bu gerekçelerin konseri iptal edilen sanatçı ile ne alakası var diye baktım tabii ki!
Bu sanatçı, bugüne kadar konserlerinde halkın inanç ve gelenekleriyle uyuşmayan ve ahlaksızlığı özendiren ne yapmış? diye…
Hiçbir şey yapmamış… Tek suçu İstanbul Sözleşmesinin yürürlükten kaldırılmasına itiraz etmiş! Birkaç kerede mevcut iktidarı eleştirmiş...
Sırf, iktidarın icraatlarını eleştirmiş diye bir kadın sanatçının dinleyicisi ile buluşmasına, işini yapmasına, işinden para kazanarak gelir elde etmesine, daha da önemlisi “geçim hakkı” olan anayasal hakları engellenmiştir.
Şimdi aynı kafaya sormak lazım…
Kuran kurslarında sistematik bir biçimde çocuklara tecavüz edilmesi ve yıllardır etrafımızı sarmış, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, iftira, yalan ve hakaret onların “halkımız” dedikleri kesimin ahlakına, inanç ve geleneklerine uyuyor mu ve bu konu hakkında da bu güne kadar ne açıklama yaptılar?
Bu sorunun cevabını vermediğiniz veya veremediğiniz sürece, o örümcek kafalarınızın içindeki ahlakınızda, Allaha şirk koşarak sonradan uydurduğunuz paralel inançlarınızda, geleneklerinizde yerin dibine batsın… Tamam mı?
Kabahat sizde değil. Sizin gibileri bu toplumda var eden ve her talebinizi emir telakki edenlerdedir.
Alın ahlaksızlığınızı da, saçma sapan inançlarınızı da geleneklerinizi de defolup gidin artık bu toplumun gözünün önünden…
Yüce rabbim ya size akıl versin ya da belanızı versin…