Dibine dinamit döşemediğiniz tek bir alan bırakmadığınız gibi sonunda siyaseti de yozlaştırıp bu noktaya getirdiniz ya vallahi helal olsun size.

Bu ülkenin tarihinde kendinize hafızalardan ve kayıtlardan silinemeyecek öyle bir yer edindiniz ki nesiller boyu unutulmayacaksınız…

Ve bu ülkenin insanları sizin zihniyetinizin ne menem ne berbat ne dehşet verici bir şey olduğunu anlatacak çocuklarına, torunlarına…

Siz neymişsiniz be abi…

İcraatlarınızdan zaten tiksinti seviyesinde bıkmışken şimdi de o lağım kokan sözlerinizi mi yoksa örümcek ağı sarmış zihniyetinizi mi eleştireceğiz bilemiyoruz artık…

Milletin iradesi ile seçilmiş insanlara hangi hakla “Dangalak” dersiniz? Siz de hiç mi utanma yok…

Çok çirkin bir benzetme olan “Dangalak” kelimesini ağzınıza pelesenk ettiğiniz gibi kuracağınız ya da sığınacağınız yeni partinin programına da koyarsınız yakında…

Dinciler yüzünden dinden soğuttuğunuz milleti, o pis üslubunuzla siyasetten de soğutup apolitik yaptınız ya aferin size…

Vıcık vıcık sulanıp tel tel dökülüyorsunuz. Kalitenizi de seviyenizi de cahilliğinizle birleştirip sizin gibilerin yerine aday olacaklara rol model oluyorsunuz.

Göreviniz çıtayı yükseltmek olmasına rağmen çirkin benzetmeleriniz ile çıtayı yerlerde süründürüyorsunuz.

Eskilerin kör topal demokrasi dedikleri dönemde bile bu işin ölçüden, endazeden, seviyeden yoksun hale getirildiğini, rakibe çamur atmanın bu kadar seviyesiz yapıldığı bir dönem olmamıştı.

Karalamanın ve seviyesizliğin bu dereceye gelmesi siyasi çıldırmışlıktan başka bir şey olamaz. Buna sebep olan siyasilerden bu memlekete beladan başka bir şey de gelmez.

Dünya, Türkiye’yi parçalamak üzere bir araya gelse, bu ülkeyi bu seviyesiz siyasetçiler kadar derin uçurumlarla ayıramaz, kamplara, kanatlara bölemezdi.

Oysa TBMM kürsülerinden “... Ülkenin bölünmez bütünlüğünü koruyacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim” ile noktaladıkları yeminleri ederken bir ayaklarını havaya mı kaldırdılar acaba.

Yoksa o yeminleri ayakları altına mı aldılar.