Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 2001 yılından bugüne sevdamız, davamız dedikleri, AK Parti’nin, Kurucular Kurulu Üyesi, ARGE çalışmalarını yürüten isim, Türkiye Cumhuriyeti’nin en uzun süre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevini yürütmüş, bilgisi tecrübesiyle ülkeye önemli hamleler kazandırmış, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı, Orduluların kıymetli Bakanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’e yönelik, partisinin gerçekleştirdiği bir organizasyonda sarf edilen ifadeleri üzüntüyle değil, çok üzülerek dinledik. 

          Şahit olduğumuz ifadelere gerçekten teşkilata mensup bir ismin, Büyükşehir Belediye Başkanına yönelik kullandığı bu ifadelerin kabulü mümkün müdür? Ve AK Parti terbiyesine yakışmış mıdır? 

Biliyorum ki Hilmi abi bu tür söylemlere kulak asmaz, yaptığı ve yapacağı işler ile gereken cevapları vermeye devam edecektir. Rabbim, Cumhur İttifakı ile birlikte birlik ve beraberliğimizi daim eylesin.  Birliğimizi dirliğimizi bozmaya çalışanlara fırsat vermesin.

         Şimdi aynaya bakmadan Ordu’ya gelen ve bu sözleri sarf eden zat kimdir? Nasıl biridir? Birlikte gelin bir şeceresine bakalım. Ne dersiniz? Bakalım bu dangalaklığın daniskalarını yapan Haluk İpek kimdir?

         Halen Akp MKYK üyesi olan Haluk İpek, OBB Başkanımız Sayın Dr. Hilmi Güler için “dangalak” dedi.

AKP’nin içinde, fetö terör örgütüne karşı alınan tedbirler ve yaptırımlar sonrasında fetönün yanlıları, artıkları, dönekleri ve kriptoları tarafından fetöcü olmayanlara karşı bir hesaplaşmanın başladığı aşikârdı.

         AKP’de her nedense bir türlü temizlenemeyen fetöcüler ile temizlemeye çalışanlar arasında uzun süredir kaynayan bir kazan var.  Ama inatla ve ısrarla kazanın kapağı kapatılıyor. 

         AKP içindeki fetö kriptoları olarak bilinen Ergun Taşçı ve Haluk İpek de AKP nin anketlerde düşüşe geçtiği bu dönemi fırsat bilerek parti içinde güç savaşına start verdiler. 

         Kendileri gibi olan önceki OBB Başkanı Enver Yılmaz’ın ve partiden tasfiye edilen diğerlerinin görevden alınmasını hala hazmedemediler.

         Her fırsatını bulduklarında karalama ve gözden düşürme hamleleri içinde oldular. Onların bu çalışmalarından sağır sultanların bile haberi var. 

         Bu halk Hilmi Güleri de gayet iyi tanır. Ama Ergün Taşçı gibi fetö hayranı Haluk İpek’i pek tanımaz.

Haluk İpek’i biraz daha tanıtmak gerekiyor galiba.

         Bu zat; uzun süre AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı yaptıktan sonra fetöcülüğü su götürmez İdris Naim Şahin'in İçişleri Bakanı olmasıyla beraber Parti Genel Sekreteri oldu. Yani her fetöcü gibi ödüllendirildi.

         AKP Genel Sekreteri Haluk İpek’in birçok FETÖ davasında ismi geçti. Birçok fetö mensubunun haklarında açılan soruşturmaları kapattırmasıyla ünlü. Şamil Tayyar’ın bile isyan ettiği Fetö borsasının yöneticilerinden biri.

        Üstelik “devletin malı deniz yemeyen keriz” sisteminin de öncülerinden.  Ankara da kendisi için şehir manzaralı yaptırdığı süper lüks villasında, Sincan Belediyesi’ne ve Kazan Belediyesine ait iş makinalarının kullanıldığı ve işçilerinin çalıştırıldığı ortaya çıktı. Günlerce gazetelerde yazıldı çizildi. Bununla da yetinmeyip devasa villa arazisine belediye bütçesinden satın alınan binlerce fidan belediye kamyonlarıyla getirilip, belediye işçileri kullanılarak dikilmiş.

        Altından adının çıkmadığı alan yok. Mesela, Ak Parti içinde 4’üncü kez belediye başkanlığına seçilen ender isimlerden biri olan Çamlıdere Belediye Başkanı Hazım Caner Can tüm gücünü dönemin Ak Parti Teşkilat Başkanı daha sonra Genel sekreteri ve Ankara (Amasya) Milletvekili Haluk İpek’ten aldı.

        Haluk İpek’in baldızına ait bir villa için Çamlıdere Belediyesi’nin imar değişikliği yaptığı gazetelerde yer aldı.

        Fethullah Gülen’in avukatı olduğu söylenen Mehmet Rasim Kuseyri; Ankara 22 Ağır Ceza Mahkemesi’nin (2017/34 esas sayılı dosya kapsamında) 16 Ağustos 2017 tarihli duruşmasında verdiği 31 sayfalık ifadede Haluk İpek’in emriyle birçok işi yaptığını dile getirdi.

        Fetö’ye finansal destek sağladıklarıyla ilgili olarak yargılanan iş adamlarıyla ilişkisinden tutunda FETÖ’den dolayı soruşturma açılan, yargılanan hukuk çevreleriyle ile ilişkiler yumağı içinde olmuş hep.

        2011 yılında fetöcü 17 kişinin AKP’den milletvekili aday adayı olmasını da parti yönetimine sunulmalarını da bu adayların listeye alınmasını da AKP Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek sağlamış.

        Velhasıl, AKP içinde kaynayan kazanın kapağı bu olay neticesinde kaldırıldı. Bu iş de burda bitmez. Ama Ordunun milletvekili Ergun Taşçı’nın bu adamla aynı kafada olması ve onun suyunu içmesi hiç doğru olmadı. 

        Şimdi var git işine Amasya’nın çürük elması var git. AK Parti Ordu Milletvekili Ergun Taşçı, seni de unutmadım. Sıranı bekle… Bundan sonra ki yazımda iki çift sözümde sana olacak haberin olsun…