Cumhurbaşkanlığı seçimi için Millet İttifakında hala aday tartışmaları devam ediyor. İşin enteresan tarafı şu Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ında sürekli pofpoflanarak her fırsatta, “Adaymısınız?” sorusundan artık kına geldi.

Bazı yazarlar, çizerler ve televizyon programcılarının, temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp, İmamoğlu’na ve Yavaş’a, “Adaymısınız?” sormalarına ben bir kasıt ararım arkadaş. Demek ki arpa çok güzel, demek ki arpa iştahınızı kesmiyor ve hatta kabartıyor. Öyle mi? Ama diğer taraftan da millete karşı yaptığınız ayıptan da bihaber olduğunuzun da eminim farkındasınızdır.

Gerçi bu tür insanlar için “Ayıp” bir şey teşkil etmiyor. Etse ne olacak? Gözleri arpa ile bürünmüş cenahtan millete ne hayır gelir ki? Zaten. Soruyu alanlara ne demeli ya? Pişkin pişkin genel başkanlarına mesaj vermeye verdirmeye çalışmıyorlar mı? Bu da işin ayrı bir ayıbı değil mi? Boylarına, poslarına, huylarına, sularına bakmazlar, olmasak olmazları oynuyorlar.

Yahu siz soruyu soranlarda, soruyu alanlarda Cumhurbaşkanlığı makamını Allah aşkına ne zannediyorsunuz? Orası başkanlığınızı yaptığınız belediyelerde ki gibi yolgeçen hanı mı beyler? Cumhurbaşkanlığı makamına ve forsuna siz kendinizi hangi sıfatlarla yakıştırmaya çalışıyorsunuz? Hele bir deyin bakalım?

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım hem de millet adına doğru konuşalım. Bir kere İmamoğlu ve Yavaş’ta devlet erki var mı? O makamı doldurabilecek kabiliyetleri var mı? Kabiliyetleri ülkenin iç ve dış politikalarını yürütmeye, Devlette beka garantisini sağlamaya yeter mi? Daha gözünü öğrencinin pasosuna diken adamdan ekonomi refaha çıkar mı?

Haydi Kemal Kılıçdaroğlu veya Meral Akşener, ben adayım dese Amenna anlarım. İkisinin de devlet terbiyesi var. Yol bilir, erkan bilirler. Bilirler de bu yeni yetmelere ne demeli peki? 2023 yılının Haziran ayında yapılacak olan seçimde Cumhur İttifakı, aylar, yıllar öncesinden açıkladı. Yumruğunu, yüreğini masaya koydu. Adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır dedi.

Muhalefette bıçak kemiğe dayandı. Hala aday yok. Olmayınca da sahne yetmelere kaldı sanki. Artık Kılıçdaroğlu’nun da, Akşener’inde kendilerine bir çeki düzen verme vakitleri gelmiştir. Bu meseleyi bir an önce çözmeleri lazım.

29 Mart’ta 3. İttifakın sinyalini kimse söylemeden ben burada yazmıştım. İttifak sayısı 3’de olur 5’de olur. Kaç olursa olsun eğer beraberseniz çıkın adam gibi adayınızı millete servis yapın. İttifak içinde kaç parti kalırsanız kalın önemli değil. Ama önemli olan bu yetmelerin oturma organlarını kırın ve çıkın adayımız budur deyin. Milletin muhalefetinde şaka bitti. Beyler, hanımlar bilmem anlatabildim mi?