Sırrıpaşa caddesindeydim. Hava güneşli, bu mevsimde garip denecek kadar çok sıcak.

Lakin rüzgâr öyle sert esiyor ki sormayın,  adam savuruyor.

Hüner’in önüneyim.

Belediye personeli bir çalışanın, elindeki süpürgesi, her zamanki gibi  caddede gelişi güzel atılmış çöpleri toplarken fark ediyorum. 

Yerde olmayan yok. Hatta maalesef uzmanlarca kırk kez ikaz edilmesi, sağlık açısından tehlikeli olduğu ifade edilmesine rağmen kullanılmış ve atılmış maskeler de var.

***

Çöpleri toplayan personel durdu. Cebinden telefonunu çıkardı ve Boztepe’yi hedef alarak bir fotoğraf çekti.

İlkin neyi çektiğini anlamadım.

Yanına yaklaşıp sordum. “Hayırdır arkadaşım neyi çektin öyle?”

Caddenin tam ortasına belediyenin ramazan akşamlarında halka sunduğu programların tarih ve reklamını, daha kötüsü düşmek üzere olan büyük bez pankartı gösterdi.

“Bez pankart rüzgârdan köşeleri yırtılmış, parçalanmış, birisinin kafasına düşer, bir kaza olur diye o pankartı çektim.” Dedi.

Sonrasında o fotoğrafı Zabıtaya göndermiş.  Çünkü Zabıta bundan sonrasında gereken önlemi alacağını ifade etti.

Teşekkür ettim. İşine döndü.

Helal olsun dedim kendi kendime. Çünkü “bana ne, beni ilgilendirmez, benim görevim değil”  diyerek, görmezden de gelebilirdi.

Arkasından bakmaya devam ettim. Caddede sorumsuzca atılmış olan çöpü süpürmeye, toplamaya devam etti. Titizlikle, itinayla…

***

Belediye personelinin adı Birol.  Soyadı eğer hafızam beni yanıltmıyorsa Yavaş.

Onun adına sevindim.

Bu zamanda kurum kültürünü benimsemiş, rüzgârın koparttığı pankartın, caddede bulunan bir vatandaşın başına düşmesi ve zarar vermesinden endişe ediyor. 

Böylesi bilince ve vicdana sahip olması beni oldukça mutlu etti.

Çünkü bu tür çalışanlar kurumu yüceltir.

Bu tür çalışanlar kurumların yüz akıdır.

***

Ez cümle; hangi alanı seçerseniz seçin.

Önemli olan seçtiğiniz alan değil seçtiğiniz işi severek yapmanız.

Martin Luther King’in kurduğu cümle hayatımda hep önemli olmuştur;

“Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’ın beste yaptığı veya Shakspeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki, gökteki ve yerdeki herkes durup ‘Burada işini çok iyi yapan bir çöpçü yaşıyormuş’ desin...”

“Çöpçü Bile Olsan En İyisini Yap”

İşin özeti; Ne yapıyorsan yap, hakkını ver diyor.

Teşekkürler Birol kardeşim.