Millet İttifakının Şubat ayında yaptığı yuvarlak masa toplantısının manifestosu 28 Şubat’ta açıklanmıştı. 6 siyasi parti Genişletilmiş Parlamenter Sistem adı altında hedeflerini kamuoyu ile paylaştılar.
Efendilerin en çok beklentileri arasında seçim barajı ve hazine yardımı konuları dikkatimi çeken önemli başlıklardı. Barajın yüzde 7 değil, yüzde 3’e çekilmesi ve yüzde 1 alan siyasi partilere de hazine yardımı yapılması gerektiğine dikkat çekilmiş.
Bana göre iktidar dahil hiçbir siyasi partiye hazine yardımı yapılmamalı. Her parti üye kaydı yaparken üyelerinden yılda iki kez aidat alsa kendi bütçelerini kendileri kurmuş olurlar. Tıpkı Sivil Toplum Kuruluşları (STK) gibi. Ben siyasi partilere yapılan hazine yardımını pek doğru bulmuyorum.
Bakın size bir örnek vereyim. Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)’nin diyelim ki, 10 milyon üyesi var. Üye başına 10’ar TL aidat alsa 100 milyon para yapar. Bunu yılda 2 defa tahsil etse 200 milyon yapar.
Kendine güvenen kursun partisini, yapsın bütçesini. Milletin sırtından adamlara bir de hazine yardımı adı altında bahşiş veriyoruz. Bu hiçbir mantığa ve fıtrata da sığmaz. Ama bizde sığıyor işte.
Efendiler birde yüzde bir alana da verilsin demezler mi hazine yardımını. Yıllardır, HDP’ye verilen hazine yardımına içimiz yanarken, vicdanımız sızlarken, şimdide 110’un üzerinde irili ufaklı siyasi partileri hortlatıp, ne yedüğü belli bile olmayan siyasi partilere de hazine yardımı verecekmişiz.
Sizin ananız güzel mi? Diye çokça söylenen bir söz vardır Anadolu’da. Tam da culk diye oturuverdi şimdi değil mi?
Yani hırlısına, hırsızına, arlısına arsızına, teröristine işbirlikçisine oturup, kalkıp, yemeyip, içmeyip hazine yardımı yapalım öyle mi? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açık ve net çağrımdır!
Sayın Cumhurbaşkanı, derhal bu uygulamadan vazgeçin ve kaldırın hazine yardımını. Çok büyük bir sevap alırsınız. Benden söylemesi. Bu arada seçim barajında ise bana göre ideal olan rakamda yüzde 7’dir. Bizim tombaladan çıkacak 1’lik, 2’lik, 3’lük partilere de ihtiyacımız yok zaten.