Dünya diken üzerinde.

Rusya ve Ukrayna arasında tırmanan gerginlik tüm dünyayı etkiliyor.

Ülkelerin diplomasi alanındaki maharetleri devrede. 

Akıllı politikalar üretmek zorundayız.

Bu sıkıntılı ortamda zarar görmeden, ülke menfaatlerini gözeterek pozisyon almak gerek.

İki ülke arasında hassas bir denge politikası izlemek zorundayız ki; olayın en başında verdiğimiz en önemli mesaj;  “Ne Rusya ne de Ukrayna'dan vazgeçebiliriz.” şeklinde.

***

Özellikle Rusya’yla göbekten bağlı ekonomik ilişkilerimiz mevcut.

-         Enerji uzmanları Türkiye'nin doğalgaz ve petrolde Rusya’ya bağımlı olması nedeniyle enerji faturasının hızlı bir şekilde yükseleceğini söylüyor.

-         Türkiye başta doğalgaz olmak üzere petrolde de Rusya'ya bağımlı.

-         Doğalgazın 2021 yılında yüzde 44'ü Rusya Federasyonu'ndan ithal edilmiş durumda.

-         Bunun yanında ham petrol, petrol ürünleri, gübre, petrol ya da doğalgaz türevlerine de bağımlıyız.

-         Rusya, 23 milyar dolar ile Türkiye'nin en çok ithalat yaptığı ülkedir.

-         Türk firmaları özellikle büyük arz yetersizliği olan gıda, içecek, tekstil, cam mamulleri, beyaz eşya, işyerleri inşaatı telekomünikasyon, bankacılık gibi alanlarda faaliyet gösteriyor.

-         Rusya ayrıca, 4,3 milyar dolar ile Türkiye'nin en çok gıda ithalatı yaptığı ülke konumunda.

-         Rusya, 4,7 milyon turistle Türkiye'ye en çok turist gönderen ülke.

-         Rus ekonomisinin çeşitli sektörlerinde 3 binden fazla Türk şirketi faaliyet gösteriyor.

***

Nükleer enerji meselemiz var, rakamlar orada çok ciddi. Türk Akım projesi var. Doğalgazımızı çok ciddi bir oranda Rusya'dan alıyoruz. S-400 konusu var. 20 ile 25 milyar dolar arasında bir ticaret hacmi var. Turizm noktasındaki ilişkilerimiz de iyi bir noktada, birinci sırada Rusya geliyor.

Bu ilişkiler listesi uzadıkça uzuyor.

Ekmek yapmak için buğdayı dahi büyük oranda Rusya’dan sağlıyoruz.

***

“Ne Rusya ne de Ukrayna'dan vazgeçebiliriz.” Dedi.

Durum aynen şöyle; aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.