İyilik demek arşılık beklenilmeden yapılan yardım, ikram, lütuf, kerem, ihsan, inayet, nimet demektir!.."

'Kötülük' ise; "Kaba, kırıcı, zarar verici davranış veya söz.Kemlik, şerlik" demektir...

İyilik, 'kötülük' sözcüğünün karşıtı; kötülük de 'iyilik' sözcüğünün zıddı, karşıtıdır!.. Bu iki sözcük de, dünya canlıları içinde sadece insanlar arasında geçerlidir, sadece bizler arasında beklenir ve değerlendirilir.İyilik; düşünce âleminde insandan insana, toplumdan topluma tanımı değişen bir kavramdır.

Müslüman bir toplumun görevlerinin başında iyiliği emir, kötülükten nehy gelir. Bunun anlamı, yeryüzünde iyilikleri yaymak, kötülüklere ise engel olmaktır.Zaten peygamberimizde içinde bulunduğumuz üç'ayların manevi havasındada İnsanın kendine çeki düzen vermesini,İyilikte,Teşvik,kötülük'ten sakınılmasını emretmektedir.

 anlamaktayızdagerekli bütün adımların atılması yapılacak görevlerin yerine getirilmesi bizlere düşmektedir.

İyilik' etmek çok masraflı, iyi bir vicdan, gelişmiş bir akıl ve iyi bir eğitim isteyen asil bir iştir!..iyiliği on plana çıkaran bazı örnekler; Bir garibanın karnını doyurmak, eline birkaç kuruş harçlık vermek, 'askıda fatura'ekmek vb gibi fatura'ekmek vb gibi fatura' ,bedelini ödemek, mahalle bakkalına gidip,fukaranın 'Veresiye Defterini' olduğu gibi satın almak, çevresinde,veya başka yerlerde bulunan; fakir,fukara öğrenciyi okutmak,yetim, öksüz,kimsesizlere sahip çıkmak, masraflı ve zahmetli işler olduğundan iyilik etmenin basında gelir.

Kötülük etmek çok kolay, masrafsız ve zahmetsiz bir iştir..! Bir kişi veya kişiler hakkında bir iftira atmanın, kara çalmanın, onu suçlu göstermenin, bulunduğu çevreye hertürlü rahatsızlık vermenin,hiçbir masrafı yoktur!.. Gerekli yerlere birkaç cümle sözünüz, birkaç satır yazı veya bir telefon yeter de artar bile!.. Ya da, gücünüzün yettiği birini evire-çevire dövmenin, masum,suçsuz insanların evini arabasını-evini yakmanın, ya da bir ormanı ateşe verip, karşıdan keyfine bakmanın pek bir masrafı yoktur, ama sonuçları çok korkunçtur.!  her yaptığınız kötülükten zevk alıyorsanız, işte siz "kötü" bir insansınız vede yaptığınız sey kötülüktür.Burdaki anlatılmak istenen; Bir insan ve müslüman olarak,İYİLİK,TE,TEŞVİK, KÖTÜLÜKTE,ENGEL,Olmamızdır.

Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de, “Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyar ve Allah’a inanırsınız.”(Âl-i İmrân, 3/110) buyurarak bizlere önemli bir sorumluluğumuzu hatırlatmaktadır.

Resûlullah Efendimiz de “iyiliği emretme, kötülükten sakındırma” erdeminin imanla olan ilişkisine dikkatimizi çekerek,İnananlara, “İyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırma” erdemini aşılamaya gayret eden Peygamberimiz de bu vasfın imanla olan sıkı ilişkisini vurgulamıştır:

 “Bir kötülük gören kişi, eli ile değiştirmeye gücü yetiyorsa onu eli ile değiştirsin. Buna gücü yetmez ise dili ile değiştirsin. Buna da gücü yetmezse kalbi ile (o kötülüğe) tavır koysun (onu hoş görmesin). Bu da imanın asgari gereğidir.” (Ebû Dâvûd, Salât, 239) buyurmuş, yapılan kötülükten rahatsızlık duymayan kişinin kalbinde ise zerre kadar imanın bulunmadığını ifade etmiştir. (Müslim, Îmân, 80) Mümin, gücü nispetinde hak ve hukuku gözeterek kötülüğü ortadan kaldırmaya çalışır.İyiliği yayma ve kötülüğü önleme gayreti gücü nispetinde her müminin sorumlu olduğu bir görevdir Kendi kendini denetleyen bir toplum olabilmek bulunduğu çevresine faydalı olabilmek adına mücadele etmesi,herkesin üzerine düşeni en güzel şekilde yapmasıyla mümkündür.

Saygı ve mahabbetlerimle.

Hüseyin Deniz.