Elektrik ve Doğalgazın tavan yaptığı zamlar üzerine ünlü ünsüz kişilerin sosyal medya hesaplarında yaptıkları nazirelerde havaya uçuşmaya başladı. Bunların içerisinde en çok ilgimi çeken ve beni tıka basa güldüren ise Turgay Güler’in paylaşımı oldu. Güler; “Millete kuru fasulye dağıtalım da millet kendi gazını kendi üretsin” demiş.

İlahi Turgay, osuruğu da kıymete bindirdin ya helal olsun sana. Ama kuru fasulye tuzluya gelmez mi? Fiyatından haberin var mı? Be güzel kardeşim. Bu makarna değil ki bol keseden dağıtasın. Kuru fasulye iktidara Vallahi tuzluya gelir. Sen başka bir şey düşün bence.

Osuruk deyince çocukluğum aklıma geldi. Çocukluğumun ilk yılları Erzurum’da geçtiği dönemlerde eve hısım akrabadan yatılı ziyarete gelen olunca biz çocuklar da bir odada yer yatağında koyun koyuna yatardık. Gece soğukluğu eksi 20-25 olduğu zamanlarda şapka veya bereleri geçirirdik kafamıza girerdik yorganın altına.

Bu bile ısınmamıza yetmiyordu. Yatağı acilen ısıtmamız gerekiyordu. Sobalı odada büyük misafirler yatardı. O yüzden bizde çocuk aklımızla yatağı ısıtmak için başlardık osuruk yarışına. Oturma organlarımız çatlayana kadar osurup dururduk. Kazanana da ertesi gün leblebi tozu ile horoz şekeri alırdık.

Sabahleyin o yorganın altından nasıl firar ettiğimizi bir hayal etseniz var ya inanın gülmekten karnınız çatlar. Nereden bilirdik osuruğun bu kadar kıymete bineceğini. Yoksa oturma organlarımıza sahip çıkmaz mıydık? Çocukluk aklımızla bol keseden osurup osurup durmuşuz işte. 

Sen çok yaşa emi Turgay Güler, kuru fasulye almaya pek güç yok ama yine de sen şimdiden başka bir nimet düşünüp te bize haber versen, ne kadar makbule geçer biliyor musun? Çünkü yeniden çocuk olmak istiyorum. Osuruğa kıymet için katkı sağlamak adına çocuk olmak istiyorum.