Türkiye tarihinde hiç bu kadar zam üstüne zam gördüğü, yaşadığı bir dönem görmemiştir. Anlık, dakikalık, saatlik gelen zamlar vatandaşı iyice canından bezdirdi ve bezdirmeye de devam ediyor. Özellikle zaruri ihtiyaçlara gelen zamların önüne geçilememesi, alım gücünün sıfıra düşmesi milleti kara kara düşündürüyor.
Gidişat hiç değil diyor sokakta ki vatandaş. Hemen herkesin direkt söylediği bir söz oldu gidişat hiç iyi değil denmesi halk arasında ki tedirginliğin gittikçe yükselmesinin göstergesi olarak karşımızda durması da bana göre kaygı verici bir durum.
Zira bu kaygıları frenlemek ve dizginlemek elbette hükümetin işi ancak bu süreç daha ne kadar sürer işte onu da kestirmek şimdilik pek mümkün değil. Hükümet 3-4 aya kadar normalleşiriz mesajları verse de birlikte bekleyip göreceğiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün acil kurmayları ile birlikte toplanarak yeni ekonomik paketler üzerinde değerlendirmelerde bulundular. Erdoğan, sabır ve sükunetle sürecin yönetilmesi gerektiğine dikkat çekerek, bugüne kadar kurulan tüm tuzaklar gibi bunun da boşa çıkartılacağı ve Türkiye'yi karanlığa sürüklemeye çalışanlara geçit verilmeyeceğini üstüne basa basa söyledi.
Temennimiz o dur ki, Erdoğan’ın bu süreçte haklı ve süreci başarıyla yönetmesidir. Aksini aklımızın ucundan dahi geçirmek istemiyorum. Evet sabır ve sükunet en iyi ilacımızdır bu dönemde. Dış güçlerin, emperyalist ve kapitalistlerin bu tuzağına İnşallah düşmeyeceğiz.
Bir kuru soğan bir ekmekle açlığımızı bastırırız ancak devletimizin geleceğini, bu pis emel sahiplerine asla peşkeş çekmeyiz. Şimdi zaman bana göre devlet ve millet el ele vererek herkesin taşın altına gövdesini koyma zamanı diye düşünüyorum. Bu arada zam fırsatçılarına da hafta başında iki çift lafım olacak elbet.