Bu ülkede Ticaret Borsası, İhracatçılar birliği ve Devlet arasında öyle bir şeytan üçgeni kurulmuş ki üretici ağzıyla kuş tutsa fındığını değerinde satamaz. Bakın nasıl? Ordu Ticaret Borsasının kendi kayıtları, TÜİK kayıtları ve Tarım İl Müdürlüğü kaynaklarına göre hazırladığı bir rapordan [[1]] vereceğim bir örnek ile anlatayım.

2015 yılında Fındık üreticisinin destekçisi TZOB kabuklu fındık rekolte tahminini 590 bin ton olarak açıklamış. TÜİK yani devlet rekolte tahminini 646 bin ton açıklamış. Karadeniz İhracatçılar Birliği yani fındıktan üreticiden daha çok kazanan tüccarlar ise 733 bin ton açıklamış. Gerçekleşen yani üreticinin sattığı fındık ise sadece 599 bin ton.

Şimdi bu rakamlara dikkatlice bakın! Üretici yanlısı gözüken TZOB 1 diyor. Tüccarlar kulübü KİB 3 diyor. Devlet de her ikisinin arasını bulayım diye 2 diyor. Ama gerçekleşen 1. Anlamadınız mı hala?

Fındık fiyatı rekolte tahminine göre belirlenir. Rekolte ne kadar çoksa fiyat o kadar düşer, ne kadar az ise fiyat da o kadar artar. İşte fındıkta dönen dümen budur. Rekolteyi çok gösterip fiyatı düşük tutup üreticiden ucuz alıp yurt dışına da ucuz satıp diğer dünya üreticileri ile kolayca rekabet etmektir. Çünkü eskiden dünyada ki üretimin yüzde 70 ini üreten ülkemiz şimdi ancak yüzde 56 sını üretebiliyor. Yani artık tek üretici değiliz. Ve bu oran gittikçe de düşecek. Üstelik diğer ülkelerin geliştirdikleri üretim ve hasat teknikleri ile ürün elde etme maliyetleri kg başına 0,71 Cent. Yani 6 TL.

Bunu bilmeyen mi var diyebilirsiniz. Ama bu güne kadar bunu ne resmi yayınlarla ifşa etmiş tüccarlar kulübü üyeleri tarafından yönetilen Ordu Ticaret Borsası ne de artık siyasi bir parti organı ve iktidar işleri tasdik dairesi gibi çalışan Ordu Ticaret Odası üretici lehine dillendirememiştir.

Hatta duyduğumuza göre bu iki kurum bir ŞÜKRAN MEKTUBU ile “aman efendim ne de güzel fiyat verdiniz, vallahi aslında fazla da verdiniz, fındığın maliyeti zaten 24 TL, dönüm başı 170 TL veriyordunuz bir de 26 TL vererek bu kıymet bilmez üreticiyi de amma şımarttınız, nelerine yetmiyor kg başına 2 TL kar etmek, sizin verdiğiniz fiyatı bu güne kadar kimse vermedi, allah sizi başımızdan eksik etmesin” vs yağlama yıkama ile dolu yağcılık yapma peşindeler.

Milletin vekillerini ise hiç sormayın. Hatta aramayın bile! Tam da fiyatların açıklanacağı bu dönemde. Hangisini arasanız “aman bana bu konuda bi şey sorma, aman beni bu işe bulaştırma” diye nasıl kıvırtacaklarını nasıl saklanacaklarını bilemiyorlar. Yok aslında ellerinden gelebilecek. Zaten parlamentonun eski gücü yok ki milletvekillerinde olsun. Onlar da bizim gibi atanmış bakanların yönettiği bu ülkeyi seyrediyorlar.

Şimdi asıl sorulması gereken bu dümen kimlerin ellerinde? Bu dümen aslında yurt dışındaki alıcının ve onlardan para kazanan ihracatçının ve tüccarın elinde! Nerede toplanmış bunlar? Ordu Ticaret Odasında, Ordu Ticaret Borsasında ve Karadeniz İhracatçılar Birliğinde. Bunlara cevaz veren de devlet. Başkasını aramayın. Bu çarkı çeviren bunlar.

Bu ülke yüksek maliyetle ürettiği fındığı düşük fiyatlarla hammadde olarak yurt dışına sattığı sürece bu üreticinin yüzü gülmez. Tüccar olanlar (tüccar geçinenler değil) bu ülkede fındığı sanayi ürünü yapıp mamul hale getirmedikleri sürece, üreticinin sırtından geçinmeye; bunun için de kurdukları oda, borsa ve birlik üzerinden de devlet kararlarını etkilemeye devam edeceklerdir.

Kısacası; üreticinin başını çevirip dikkatlice bakması gereken 3 yer var. Ticaret Odası, Ticaret Borsası ve Karadeniz İhracatçılar Birliği. Fındık konusunda afetler hariç yaşadığımız ne kadar sorumsuzluk ve olumsuzluk varsa bunların sorumluları bu üç sivil toplum örgütüdür ve bunlara yol veren, bunlarla kol kola giren çaresiz ve güçsüz iktidar milletvekilleridir. Başka yerde aramayın çareyi. Bunlara ne taviz verin ne de destek.  Bunlar fındık üreticisinin emeğini ve hakkını çalanlardır.