Hükümet, mecliste grubu bulunan siyasi partilere neden hazine yardımı yapar? Anlamıyorum. Siyasi partilere halkın cebinden kesilerek yapılan yardımı doğru bulmuyorum. Partiler kendi imkanları ve öz kaynakları ile ayakta duramıyorsa kapılarına kilidi vurup çekilsinler milletin karşısından.
Binlerce, yüzbinlerce hatta milyonlarca üyesi ve seçmeni olan partiler, üyelerinden aidat toplamıyor mu? Topladıkları aidatlar dünyanın parası etmiyor mu? Her bir üye aylık 50 TL verse binlerle, yüzbinlerle, milyonlarla çarpın bakalım ne kadar para tutuyor. O halde üstüne bir de hazine yardımının ne anlamı kalıyor.
Bırakın milletin üç kuruşu da cebinde kalsın. Siyasi partilere oluk oluk akan paraları millete verin. Memura, işçiye, emekliye, dar gelirliye verin. SMA hastalarına harcayın. Engelli, düşkün ve kimsesizlere harcayın. Milletin kanını, canını emen, sömüren partilere vermeyin. Hatta metelik dahi zırnık koklatmayın.
Allah aşkına dünyanın neresinde var böyle bir uygulama? Böyle bir düzen? Böyle bir adalet? Hadi bakalım madem seçmene samimisiniz. Verin meclise bir önerge, hazine yardımı istemiyoruz diye talepte bulunun bakalım. Bakalım böyle bir babayiğitliği hangi parti gösterebilecek? Emin olun ki hiçbir parti gösteremez. Çünkü havadan sudan gelen paraya kim hayır der ki?
Buradan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açık çağrımdır. Sayın Erdoğan seçim barajını yüzde 5’e indirsin ve siyasi partilerden de hazine yardımını kessin. Binlerce konfederasyon, Sendika, Odalar, Birlikler, Sandıklar nasıl ki üye aidatları ile ayakta durabiliyor ve milyonlarca lira bütçe yaparak üyelerine hizmet veriyor. İşte siyasi partilerde bu düzende seçmenine hizmet etsin.
Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim. Partilerden hazine yardımı kesilse bile keşke diyorum. Ben yine de üyesi dahi olsam partiye beş kuruş vermem veremem de. Üç kuruşluk emekli maaşımla zaten elde bir şey kalmıyor. Birde partiye para mı vereceğim? Yok öyle bir dünya…