Emeklilerden bankalara çağrı var. Vallahi ben elçiyim. Bana zeval olmaz da size ne olur bilmiyorum. Kara liste ve yasal takip mağduru milyonlarca emekli, hükümetten yıllardır umdukları ve bekledikleri ‘Sicil Affı’nı alamayınca umutlarını bu kez de bankalara çevirerek bankalardan medet ummaya çalışıyorlar.

Efendim, öyle ki kara liste ve yasal takibi bulunan emekliler, bırakın kredi alabilmeyi kendilerine tanınan maaş avansı hakkını dahi bu yüzden kullanamıyorlar. Bu durumda, ölüsü, hastası, düğünü, derneği, öğrencisinin eğitim masrafları vb. ihtiyaçları için bankalardan zırnık dahi alamıyorlar.

Bankalar, emeklilerin öyle bir şah damarlarına çökmüşler ki, adamlar telefon, doğalgaz, elektrik faturalarının düzenli veya düzensiz ödemelerine karşı kafalarına göre puan yükseltip, puan düşürüyorlar. Hal böyle olunca borcumu nasıl öder kapatırım diye kara kara düşünen emekliyi, yetmezmiş gibi bir de faturalar üzerinden boğazlıyorlar.

Geçen gün bir abim geldi yanıma. Yahu Şafak kardeş, durumumuz bu şekilde görüyorsun. Mademki, hükümet elimizden tutmuyor, yardımcı olmuyor! Bankalar neden formül üretmiyor? Ben maaşımı X bankasından alıyorum, Y bankasına da borcum var. Emekli maaşıma mahsuben maaş aldığım banka bana kredi verse, bende Y bankasına borcumu kapatıp temize çıksam fena mı olur? Diye soruverdi.

Bende şimdi bu soruyu hem Merkez Bankasına hem BDDK’ya hem de Türkiye’de yaklaşık 13 milyon emeklinin canına musallat olan devlet ve özel bankalara soruyorum. Bu insanların maaşlarına taksitler halinde mahsuben kredi verip bu cendereden çıkarsanız, nereniz eksilir? Acaba…

Bugün en düşük emekli maaşı Bin 500 lira, yükseği ise 7-8 bin Lira civarlarında olduğunu hesap etsek. Bu adamların kart limitlerinin de Bin ila 5 bin arasında olduğunu farz edelim. Bin liralık borçlunun 3 yılda borcu 3 bin liraya, 5 bin liralık borçlunun borcu da 12-13 bin liralara kadar çıktığını bir düşünün. Emeklisine maaş veren banka birine 5 bin diğerine 15 bin lira kredi verse, bu insanlar kurtulur mu? Kurtulur.

Muhasebeci değilim. Hesap kitap uzmanı da değilim. Aha da kıt aklımla böyle bir düz mantık ve çözüm yakaladım. Eminim ki, siz daha iyi formüller bulursunuz. Ama vatandaşın aklı bu kadar çalışıyor. Bilmem bu akıl sizin işinize yarar mı? Unutmayın, 81 milyonun vebali var üzerinizde. Gözünüz, başınız her yeriniz, bu millet sayesinde yeterince doymuştur.

Gelin elinizi vicdanınıza koyun! Bu kez de millet için seferber olun. Tefeciliği, hortumculuğu, yıkıcılığı bir kenara bırakın, yapıcı, koruyucu ve kurtarıcı pozisyonuna geçiverin. Zırnık dahi koklatmadığınız emekliye, bu kez de bir bayramda siz yaşatın. Pek itimat ve güvenim yok size bu konuda ama benim ki de bir umut işte. Bu konuda İnşallah bir Müslüman, Sayın Cumhurbaşkanımızın kulağına kar suyu kaçırır.