Önceki gün kara toprağa bir canımızı daha teslim ettik. 2 gündür geçmiş mazimizi düşündüm. Her yıl bir film şeridi gibi geldi geçti gözümün önünden. Ordulu esnaflarımızdan Cemal Köse’den bahsediyorum. Yarım asra yakın Ordu’da kurduğu istihdam ile sayısız insana aş oldu, ekmek oldu.
Cemal abimi ben ilk 1980’li yılların ortalarında tanımıştım. Yani gençliğe ilk adım attığım yıllara denk geliyordu. Foto Işık’tan merhum Bahri abi ile Tiyatromuzun duayenlerinden merhum Aydın Üstüntaş sayelerinde tanışma şansımız oldu. Sevdik, kaynaştık birbirimizle. Sevecen ve çok babacan bir insandı.
İnsana çok değer verirdi. İnsana dokunmayı, dertle dertlenen, kederle kederlenen, sevinçle sevinen bir can dost idi. Hayvan sever, müthişte bir doğacıydı. Tabiat anaya adeta hayrandı. En büyük özelliği de aşırı derecede fanatik bir Orduspor taraftarıydı. Mevzu Orduspor olunca, Cemal abi için akan sular dururdu.
Siyaseti ve siyaset yapmayı çokta fazla sevmezdi. Siyasi iradesinde hep ülke menfaatlerini ön planda tutardı. Atatürk hayranı bir abimiz, örnekte bir milliyetçi idi Cemal abimiz. Türk Halk ve Türk Sanat Müziğini de çok severdi. Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Taner Şener, Mustafa Sağyaşar, Emel Sayın, Necdet Tokatlıoğlu, Ömür Göksel favori isimleriydi o yıllarda.
Bir ara ayrı düştük Cemal abimle. Benim gurbet hayatım başlayınca kendisine olan hayranlığımı yüreğimde alıp götürmüştüm. 2002 yılında geri döndüğümde bir iki arkadaş ile birlikte kendisini ziyarete gittim. Bana ilk sözü yine çaya devam mı demesi arkadaşlarımı da kahkahaya boğmuştu. Espiriyi severdi. Konuya göre çok ta güzel nazire yapardı.
Üzgünlüğümü tarif etmemin asla bir yolu yok. Fakir fukara, gariban dostu da çoktu. Çocukla çocuk, büyükle büyük olmasını da iyi bilirdi. Dün cenazende herkesler var idi Cemal abi. Bizde de hakkın ve emeğin çoktur. Biz hak ve hukukumuzu helal ettik. İnşallah sende hakkını helal edersin.
Evet bu ayrılık hiç ama hiç olmadı. Nurlar ve ışıklar içinde yat Cemal Abi. Rabbim mekanını cennet, makamını makbul eylesin.