İnsanoğlu beşerdir. Hani meşhur bir söz vardır! Hayatta her şey insan içindir diye. Üzülürsün, sevinirsin, mutlu veya mutsuz olursun. İhanetlere uğrarsın, düşersin kalkarsın, belki yüz defa sırtından vurulursun, keder üstüne keder, kahır üstüne kahır çekersin. Aşk acısı, para pul hırsı, yer yurt, mal mülk sevdası, savaşlar, esaretler, işkenceler kısaca ne ararsanız arayın, her şey insanlar içinmiş.

Şunu anlamıyorum, bir kere bir eli yağda bir eli balda olan insan, neden ve hangi sebeple kendisine rahatlık batırır da başına iş çıkarır? Şimdi günümüz yaşantısı modeline göre sırasıyla üç örnek vermek istiyorum.

Birincisi, normal bir vatandaş olarak, kardeşim işin var, gücün var, evin barkın, araban, paran pulun da var. Huzurun keyfinde yerinde değil mi? O zaman zorun ne raydan çıkıp hem kendine, hem ailene hem de sevdiğin eşe dosta zarar vermek istiyorsun. Milletin senle de bir zoru yok. Eeee derdin ne peki o zaman? Bu örnek günümüzde arttıkça artıyor. Bence psikologlar bu konuyu derhal incelemeye ve bilgilendirmek için ele almaya başlamalı diye düşünüyorum.

İkincisi, heveslendin tozunu yuttuğun siyaset arenasına çıktın. Bir iki derken aaaaa bir de bakmışsın ki, milletten aldığın vekaletle, Milletin Meclisine vekil olmuşsun. Malında, mülkünde, maaşında milletin gözü de yok zaten. Aldın sazı eline boş bulduğun meydanlarda sallayıp duruyorsun. Uzmanlık alanına giren girmeyen her ne varsa gaydanın dibine vurup duruyorsun.

Güzel kardeşim, aldığın vekalet sana hizmet yapmayı emrediyor! Her şeye sazan gibi sallamayı değil. Sen böyle yaptıkça başkaları da yapacağı işlerden, hizmetlerden vaz geçer! Sende kaş yapayım derken göz çıkarmış olursun. Yahu her şeyden de anlıyormuş gibi anlamak zorunda değilsin ki. Al maaşını otur aşağıya. Biraz kendi alanlarınızla ilgili bu millete fayda sağlasanız ölür müsünüz yoksa? Olur mu rahatlık batmış bir kere olur mu?

Üçüncüsü de iş dünyamız. Namı diğer ekmek teknemiz. Bir Covid-19 belası aldı başını gidiyor. Pandemi sürecinde fırsatçılık tavan yaptı gitti. Kan ağlayan esnafta fiyatları birken iki, öldük, battık, bitmek üzereyiz diyen sanayici de üç liralık malı beş liraya çıkarmanın keyfini yaşıyorlar. Anlayacağınız 20 liralık traş 50 lira, 300 bin liralık bir daire 500 bin lira oluverdi gitti. Bizde de para pul çok ya, rahatlık battıkça alıp duruyoruz değil mi?

Şimdi soruyor ve söylüyorum. Bu pandemi süreci de bitecek değil mi? Gözünüzü hoyratça çevirdiğiniz destek adı altında hükümetin o kasasıda eriyecek değil mi? Vampirleşip milletin kanını emdiğiniz günlerde geçecek değil mi? Peki ya size batan bu rahatlık yüzünden girmiş olduğunuz kul haklarından, aldığınız ah ve veballerden sizi kim kurtaracak? Ha söyleyin bakayım kim kurtaracak?