Türk Medeni Kanunu veya Anayasamızda gözaltına alınan şüpheli ve suçlular hangi kriterlere göre aranır hukuken bilmiyorum. Ama bildiğim şudur ki, eminim bu durumlarda hukuk neyi emrediyorsa görevlilerde aynı nispette hareket ediyorlardır. Belli ki bu haftanın konusu AK Parti Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in başlıktaki konuyla alakalı söylediği sözler damgasını vuracak.

Bir yıl boyunca sus pus olup, bir yıl sonra çıplak arandığını iddia edene, Milletvekili Özlem Zengin, hem siyasi kimliği ile hem de hukukçu kimliği ile birilerini rahatsız etse de gereken cevabı verdi diye düşünüyorum.

Türkiye, artık eski Türkiye değil. Çamurun neresine bulanırsalar bulansınlar artık Türkiye eski Türkiye değil. Rahmetli anacığımın kulağıma küpe bir lafı vardır: ‘Hak edene hak ettiği cevabı vereceksin’ diye. Zengin, hem kadın hem siyasetçi hem de hukukçu. Onu da çileden çıkaran çamur at izi kalsın karalama kampanyalarına karşı gösterdiği haklı tepki sanırım yerini bulmuştur.

Bir kere Türkiye’de bütün karakollar da ve bu karakolların bütün birimlerinde güvenlik kamerası yok mu? Var. Bütün sorgu ve soruşturma odalarında kamera yok mu? Var. Özellikle çıplak arandım iddiasının yapıldığı bir yıl öncesinde bile böyle bir durumun söz konusu olmadığını da zaten savcılık açıkladı ve gereken izahatı da muhatapların gözlerine, kulaklarına soka soka duyurdu.

Gelelim şu “İffetli, ahlaklı Kadın” meselesine. Ben burada da Milletvekili Özlem Zengin’e hak veriyorum. Gerçi o mecliste yaptığı konuşmada olaya farklı bir boyuttan girdi ama bende farklı bir boyuttan girmek istiyorum. Bunca yıllık yaşım ve meslek hayatım boyunca kendini kadın, çocuk ve hayvan haklarıyla mücadele eden birisi olarak bir iki cümlede bana düştüğüne inanıyorum.

Kadın, bize Cenabı Allah’ın kutsal emanetidir. Böyle bildik, böyle yetiştik, böyle büyüdük ve bu inançla da kadınlarımıza sahip çıktık. Biz biliriz ki, iffetli, ahlaklı kadın, bebek katili teröristlerin koluna girmez. Biz biliriz ki, iffetli, ahlaklı kadın, bayrağına ve milletine, devletinin asker ve polisini şehit eden cani, katil teröristlerin koluna girmez ve onlarla hiçbir şekilde hareket etmez.

Biz biliriz ki, bebek katili Abdullah Öcalan’ın pkk sının değirmenine su taşıyan, terör örgütü pkk ve yan unsurlarından talimat alarak aynı canilikte ülkesine karşı gelenlerde iffetlik, ahlaklık aranmaz. Biz biliriz ki, gençleri fuhuşa, her türlü pislik ve batağa sürükleyen zihniyetlerde de ne iffet ne de ahlak aramayız.

Gençleri, çoluğu çocuğu dağa kaldırarak önce tecavüz ettikten sonra ellerine silah verip terörist yapanlarda da bu ahlak erdemliliğini aramayız. “İffet ve ahlak” hem kadın hem de erkek için geçerli olan değerli iki ayrı kavramdır. Zira yine biz biliriz ki, bu iki önemli kavram insanlıktan çıkmış, insanlığını kaybedenler için yakıştırılacak bir kavram değildir. Ne diyeyim. Ağzına sağlık, Özlem Zengin.